Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Bekle dedi gitti Ben beklemedim, o da gelmedi... Ölüm gibi bir şey oldu ayrılık Ama kimse ölmedi... özdemir asaf
kendımı oyalamakla meşkulken şimdilerde mutsuz zamanlarım için kufurler ediorum ve delı gıbı konuşmak isterken dağılan cumlelerimi fark ediorum sağda solda böluk pörçük...konuşacak hiç bişeyim kalmamış oysa nekadar erkenmış herşey için nasıl eğretiymış bu haller nasıl mutsuz ediciymış bu zamanlar...birileri birilerini çok severmışte fazla değerlı olurmuş...değersiz hissetmekmış kendini yitirmekmış zamanlarını misketlerini kaybetmek gibiymış kırmızı balonunun bırden patlamasına uzulmek gibiymış oyunun en guzel yerinde annemın çağırması gıbıymış...yarım hıssetmekmış zamanı eksiltmekmış kendini oyalamak adına bugunu öldürüp denize atmak istemekmiş arayıpda bulamamak gibiymiş...gözünü kırpma demek istemek gibiymiş...gözünü kırptığında düşmek gibiymiş...onu öperken nefesini tutmak gibiymiş zamanın durması gibiymiş kendine yakıştırmadığın bi elbiseyi giymek yazın bitişine hayıflanmak geceden korkmak gibiymiş...biri varmış az önce şimdi yok olmuş...havuçlu kek yaptım bugün sonra uyudum sonra
'Sonrasında yine aynı sokaklar, aynı insanlar, kalabalığa karışan simidin kokusunu duymayan yorgun kasabalar, telaşlı koşuşturmalardı. Aynıydı, değişecek gibi de durmuyordu, kimse için önemi yoktu. Belki onun için bile önemi yoktu, mühim de değildi diyordum; kaldı ki birileri için çıkarttığımız yüzler çoktan eskimişti. Kaldı ki geçmişin onca ağır yükünü kimseden çıkarmaya da niyetim yoktu; kimsenin de benden çıkarmasına verecek izin kağıdım.' ...cümlelerimin ağırlığını tartamamam gıbı...bana bişeyler söyle ve cümlelerinin kaç gram olucağına sen karar ver...eskıttığımız anlar yıtırdığımz zamanlar olmak istemediğimiz insanlar yaşamak istemediğimiz durumlar...herşey karman çorman olmuşken şimdi ne yapmalıyım bilmiyo gibiyim...başka bı şehre gerek var bu yollar fazla tanıdık olmaya başladı...en yakınım yabancılaşırken hiç bişeye inancım kalmıyor gibi...o kasabayı özlemek gibi...o kadının mutsuzluğunu içinde hıssetmek gibi...vazgeçmek gibi...nedenını bılmemek gıbı...koşmak gibi yoru
...gunaydın...fazlaca uzun surmeyen siyah bı an dışında tum gece kendimle cebelleştım...bıde o andan faydalanmış olduğu kuvvetlı ıhtımal bı sivrısınek senenın ilk ısırını parmağıma bahşetmış çok kaşınıyo...şimdide parmağımla cebelleşiyorum...derse geç kaldım halada kalıyorum esasen hiç bişey istemıorum...şimdi çıkıp sevdiğim insanlarla cebelleşmek zarunda kalıcam...evet evet gitmelıyım bu aralar...olmak istemediğim kışıler oluveriyorum bı anda istemediğim zamanlara duşuyorum hiç yaşamamam gereken anlar yaşıyorum...bilmek istemediğim ne varsa bılıyorum...saçma salak bı hal almışken şimdilerde yaşadığım hayat ben geçip bı kenardan izlıyorum salak hallerimi...şimdi ne oldu hadi cevap ver bayan çok bılmış gene mutlu zamanlarının içine ettin...sen hep böylesin...arkanı dönemediğin zamanlar hep kaybediyosun...insanlardan çok fazla şey beklıyosun...belkıde fazla yorucusun...herkesın görduğunu sırf inadından sen göremıyosun...dunyaya kızıp ençok kendini uzuyosun...bahar geçmek uzere ve benım p
bazı sahıp olamadığımız zamanlar var içimize batan tıpkı hukmedemediğimiz anlarımız gibi...soru işaretlerim havada asılı kalırken noktaları yere düşer...ve noktasız çirkın soru işaretlerim ve ben hiç uyuyamayız...bu gecede bı öncekı gıbı geçerken ben sadece her seferinde neden bıraz daha mutsuz oluyorum onu anlama gayreti sarfederken yorgun duşuyorum yine gereğinden çok inciniyorum...ayaklarım üşüyo bu gece ne ilginç...ben ne garıbım bu aralar nasıl kendime eğreti nasıl uzağım...hep bi başkası için yorarken ruhumuzu değersiz hissetmek fazlaca yorucu gelir bilirim...ötekı olmayı tercih etmenın eşığine gelıpte son anda dönmek ...alşıyor olmak kötumu iyimi bilememek...o adama alışmak gibi...yokluğunuda kabullenmek...bu denlı çabalamışken aynı kareyi yakalamaya aynı gune uyanmaya bukadar sevmişken yanında olmasını ve inanmışken sonunu bildiğin masallara...sırf o anlatıyo diğe bılmıyomuş gıbı yapmanın keyfını çıkarmak gibi bi hıkayeyi...şimdi olmama ihtimalleri...belkide herşey guzeldı ve b
...gece hiç uyuyamamış olmamla ilgili sanırım mıdemdekı bu salak ağrı...aslında bir haftadır sade kahveye dönuşumu kutluyo olmamlada ilgili olabılır şimdlerde pek bişey bildiğim sölenemez...zaten sinirlerimi ençok bozanda bilmeyen yanlarım...tahmın bile edemediğim onca şey yaşamışken şimdilerde tahmın etmeye hç çabalamıorum yanılmaktan korkmak gibi çockça bı duygu benımkısı...yanılmaktan korkup oderste iç bı soruya parmak kaldırmamak gibi...delıgıbı uyumak isterken uyuyamamk kötu bişey...çıkp sokağa tum kentı yuruyerek oldurmek istiyo insan sahıp olduğu zamanı...dalmışım sonra...sonra yenıden uyanmışım ne gerek varsa...uyandığımda telefonum çalıyodu sabh olmuştu...artk mıdem ağrıodu yatakhanedekı kotu gunlerden bırı gibi bugnkude hava bukaar guzelken kendimi gereğnden fazla boş hıssedo olmam la ılgılı tum bunlar...bıde şu yan odadakı gereksiz muzık sesleri gelmese bana kadar bırıleri kapının önunde bıton gereksiz cumle kurmasa ben kahve içmesemde mıdem ağrımasa bu guzel havada çıkp gi
kuramadığı cumleler herneyse farkında değil ama fazlasıyla incitir cinsten ruhumu...esasen beni böle korkutmamalı tamda fazlaca sevmeye başlamışken yanımda olma ihtimalını...şimdi olmama ihtimalını düşünüorum da en baştan hiç yakıştıramıyorum...ne bu mevsime ne şimdiki zamanlara nede bizim üzerimize...pek bi eğreti duruyo gibi...ama içimden bı ses çok daha fazlaca üzülmeye hazrlıklı olmak gerek diyo...bağışıklık kazanmış olması ruhumun buyuk bi avntaj benı benım için terkederken her seferinde bir diğeri bu seferkı belki farklı olur diyo...içimdeki bahara dışımdakı zaman hiç uymuyo...eksiltiyo kuramadığı cümleler zamanımızı o hala farketmıyo...madem öyle bırak şehrimin kuslarını serbest de benım ruhum hafflesin benım zaten hep geveze yanlarım uzen zamanlarım var...herşey bıraz daha mutlu olmak adınayken...incitilmemek gerek inciltmemek gerek...aldatılmış hisetmek bile fazlaca yorarken...şimdilerde...susma sakın ve bilmiyomuş gibi yapmak değiştırmıyo masalların sonunu unutma...uyuyunca g
mutlu hissediyoruz şimdilerde nedenini bilipde bilmemezlıkten gelir gibi bi halımız var...bidehiç kurcalamıyorum içimdeki huzursuz zamanların nedenini...ne çabuk geçiyo güzel şeyler şaşıp kalıyorum hiç geçmesin isterken hemde...canım sıkılıyo hayatın bu denlı hızlı akışına hayıflanıyorum tüm geçen zamanlara güzel olanları yakalıyım istiyorum sarıp sarmalayıp kaldırayım ...çocukça sevinçler yaşasın herkes ve birileri mutlu olsun istiyorum...yabancılaşan dostlar acıtırken içimizde bi yerleri mutlu olma ihtimallerine seviniyoruz şimdilerde ve yanılmış olmak istiyorum tüm sölylediklerimde...bidahasını kaldırmışken en uzak yerinden bile aklımın sadece mutlu olsun istiyorum canı acıcaksada fazla acımasın o yeter...lakin geçip gidiyo tüm güzel anlarımız oysa benim sana anlatıcağım daha çok şey vardı neyse diyorum fazlada önemi yok esasen geçebiliyo olması önemli değilmiydi en nihayetinde...güzefilmler izliyoruz iyi müzikler dinliyoruz aşık oluyoruz birbirimizi özlüyoruz eski dostları anımsıyo
...birgün biteceğini biliyo olsakta bilmiyomuş gibi davranmak...içimize batsada öle olduğunu varsaymak...yada ennihayetinde herşeyi unutup devam etmek... ve -ebilirdik denen herşeyden vazgerçek gerekecek...yinede bugün sana şeker aldım nezaman sana gelir bilmiorum ben gönderdim...tarçınlı kalp kurabiyelere benziyo...ve teşekkür ederim ki sana gönderdiğin çiçeğin en çok ona eşlik eden otumsusunu sevdim(((=
...bukadarının bana fazla geldiğinin farkında değiller...çok şey bekliyo insanlar benden...nedense bi sen yaparsın tavrı var suratlarında ki bu beni dahada yoruyo yapamıyorum işte sonundada herşeyin suçlusu yine ben oluyorum ki bu herkesin bi nebze rahatlamasına neden oluyo...suçla beni suç iyidir ruhu hafifletir...değer verdiğm zamanlara senide dahil ediyorum yanlışmı yapıyorum acaba diye düşünüyorum...istem dışı yaptığım planlarla cebelleşiyorum olmalımısın olmamalımı inan karar veremiyorum gelirsen herşey dahamı güzel olur acaba...gelmessen ben yine ençok susam sokağını özlerim...renkli şekerler yağsın isterim içimdeki şeytanları yürüyüşe çıkartırım...filmler izlerim tekrar tekrar...en sevdiklerimi bi süre senn için saklarım...sonra vazgeçerim belki uyurum...sen olmakla olmamak arasında karar verememişken ben yine hiçte istemediğim zamanlar yaşıyorum bu ruh hali yakışmıo bu mevsimde bana...bak bahar geliyo...eksilen yanlarımız var her gidenle kabul ediyorum eksiltmek değil kimseyi a
...ceplerindeki korkular banamı ait acaba gerçekten...mutlumu hissetmeliyim kendimi yoksa şanslımı...insanların beni kendilerinden koruma gibi bi zahmete girio olup içimde uyandırdıkları kahramanımmı olmak nietindeler acaba sorusunu göz ardı etme çabamı bi anlasalar esasen tüm üzen yanları yok olup gidecek...bukadar iyiniyet fazla bana...yeterince anlam kayması yaşarken ruhumun budenli imla hatalarını kaldırabileceğini hiç sanmıyorum lümuzumuda yok zaten...dün yazdığım koca bi sayfa yazının tek bi tuşla silinmiş olmasına beklediğim halde aramamasına ayağımı vuran ayakkabıya yanıma almayı unuttuğum kazağa ve tüm bunlara neden olan bana öle sinir oldumki bulduğum ilk boş yerde yatıp uyudum...kalkarkalkmaz kahve içmiş olmam tezemin hazırladığı kahvaltı tekrar kahve güzel hava eski arkadaşlar sevdiğim şehirde olmak hiç biri düzeltmedi...hiç bişey yazmak istemiyorum...bişeyde yok zaten...kendi korkularınızın faturasını bana çıkarmayın...bölesi daha az acıtır herkesi...beni kendinden bile ko
...kollarım açık sonuna kadar ve yüzüme değen rüzgarı hissetmenin tadını anlatamam ve iliklerime kadar işleyen güneş...keşke sende olsaydın die geçirmiştim içimden oysa...iyiki yoktun...belkide hiç olmamıştında ben ol istemiştim...belkide yaşamaktan çokta keyif alacağımız zamanlar yaşayabilirdik birazhada güzel fotoraflar çekebilir gitmek istediğimiz yerlere beraber gidebilirdik beraber herhangi bi güne uyanabilirdik o sölediğimiz yolculuklara çıkabilirdik izlicemiz filmler biriktirip oturup sabahlara kadar izleyip sonrasında sen benim sölediğim herşeye karşı bi görüş bildire bilirdin hihii tartışabilirdik gülme krizlerine girebilirdik iddaya girebilirdik benim kazandığım halde kazandığını söleyip mızıkçılık yapabilirdin ne biliyim aklına ne geliosa yarım yamalak olduk olmadık belkide benim sölemeyi unuttuğum...tüm bu şeyleri yapabildikte ben vazgeçtim sanırım...sana bunu anlatmak nasıl bişi bilmiorumda hiç kendimden bukadar rahatsız olmamıştım...ve katlanamıcamm tek şey belkide bu dur