Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
...çok fazlaca mutsuz olmanız için sebepleriniz olabilir,ağlamak için haklı nedenleriniz,çıkmayan yollarınız,yaşamak istemediğiniz zamanlarınız,kurmak istemediğiniz cümleleriniz...ve siz...sadece ve yeg den kendinizsiniz...başka nedenler bulmak için son bi çabanız kaldıysa içinizde hissedebildikleriniz için tanrıya şukretmekle başlayabilirsiniz...hissettiğiniz tek bi sıcaklık tüm hayatınıza bedel hayallerinize destek başarılarınıza neden demek olabilir belkide...ki ben tamda şu sıra bana armağan biri için teşekkür ediyorum tüm evrene...her defasında yenıden masalları sevdirdiği için inancımı yenılediği hayallerimi desteklediği için varlığının uzaklıklar yada zamanla ölçülemediği için başarılarıma neden hayatıma renk olduğu için...kazanmak yada kaybetmek değil var olabilmek ve kendin olabilmekti önemlı olan...bilmediğimiz savaşlara dahil edildiğimizde ve çokça üzüldüğümüzde birileri tarafından her defasında incitildiğimizde...ençok kahkahalarımız geliyo kulağıma bide hep var olucağına
bağbozumu mevsimini beklemekle geçiriyorum bugünlerde vaktimi...kırılan yanlarımı sarıp sarmalayıp saklıyorum sonra uyuyup uyanıyorum...geçmiş olmasını diliyorum gözlerimi her açışımda geçebilmiş olan onca şey gibi...bağbozumunda gün batımları var aklımda bide rüzgar gülleri adaya has rüzgarları içime işleyen serinliği henuz yazbitmeden hemen önce...ben ve tüm güzel zamanlarım iyi yanlarım tutkularım turuncu saçlarım yarıda kalmış olsada bazı zaman hayallerim ve bana ait zamanlarım...ve taze şarap ve aşk ve...ve olmasını istediğim herşey...çıplak ayaklarım turuncu saçlarım taze şarabın mayhoş tadı fısıldayan rüzgar ve ben ne çok yakışıcaz bağbozumu mevsimine...kumdan yaptığım kalelerimin her defasında yıkılmış olması gerçekten umrumdamıydı yada umrum neremdeydi bi umurum varmıydı hatırlamıyorum sanırım ve bundan çok büyük zevk alıyo gibiyim umursamıyo olmak böle bişey galıba bilmiyorum...şimdilerde sadece beklıyoruz dahasına luzum duymuyoruz...
artk benı hiç birşey şaşırtamaz dediğim oldu.artık benı hiç bir şey uzemez dediğim de oldu.çok buyuk konuşmuşum.hayat sözümü ve yanlızlığımı kucaklayan kocaman kollarıyla hala tek şaşkınlığım...tıpkı masallardakı gibi,biraz önce gibi,sonsuza dek yanımımda kalacakmış gibi...akıp giden hikayelere bakıyorum bana değip geçen hayatlara,kulaklarıma gizlerini fısıldayan sesler birikiyor.o kente gittim...ona korkacak kadar çok yaklaştım...tum sevdiğim filimler gibi bana ait hissettim tüm sevdiğim renkler gibi tüm sevdiğim zamanlar gibi...bazı insanlara,bazı kıtaplara,bazı şiirlere,bazı rastlantılara ve bazı kaderlere inanmasanız bile borçlusunuzdur...ve sevinci bol hüzünlerden payınıza kocaman dilimler ayrıldığını hissedersiniz...hiç bir karşılaşma nedensiz değil...hep yenıden anlamak...bazen yanılmak yarım kalmak tammlanmak...hep yenıden başa dönmek,hep yenıden cesaretle olup biten arasında kalmak...ama olacak olan her neyse o oluyor..malesef,olacak olan herneyse o olacak...