Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
..''.belkide eski aşkım depreşmişti tamda herşeyi unutacakken...görüşünüşte aşık olduğum adamları terk edip şehirleri cezalandırıyorken..terkettiğim kaçıp kurtulmaya çalıştığım kendimdim...aslında öfekem kendimeydi benım...kimseden öğrenebileceğimbir şey yoktu çünkü biliyordum''...ve kalmak düşüncesiydi herseferinde beni çıldırtan bi gün gidecek kadar güçlü olamamk korkusu...diğer insanların hastalıklı bi bağlılıkla çakılıp kaldıkları şehirler gibi bağlanmak korkusuydu herhangi bi şehre...ne çok üzmüştü insanlar ruhumu ne çok yormuştu...şimdi farklı bi huzur içimdeki sankı herşey susmuş gibi...yakında şehrime yenıden karnavallar kurulur sağır eden sesizlıkler zamana gömulur...ve biz her karede biraz daha hayata dair olurken bize ait kılarız tüm güzel zamanları...bu günlerde o adamın bana anlattıkları gelıyo aklıma...ve kocaman bi hiçlik hissi gelip oturuyo içimdeki şehrin en kalabalık caddesine...ölece orda brakıyorum onu sokak köpekleriyle...susmuştum susuyordum dahada
...ve birde bakmışız sabah olmuş...herşeyn geçmesi adına kapattığımız gözlerimizi yeni bi güne minnetdar açmışız...gerçekten geçmişmi yoksa bizler geçtiğine mi inandırılmışız...ne fark ederki diğerlerinnkinden çok daha farklıyken bizim için hayat çok daha farklı renkteyse gökyüzü...ve kimse sahip olamamışsa masallarımıza ...duyan bikaç kişide kıymetini bilememişse ne olmuşkı...nekadar zaman geçtiğinin ve ne kadar acıtmış olduğunun birdiğerinin...ne öenemi var sankı yarım kalan zamanlarımızın...yarıda kalanlarımızın...hala aklımıza gelen kokuların...dokunmaktan pişmanmı olsak mutlumu bilemediğimiz tenlerin uzak zamanın yitmış olmasını ne öenemi varkı...önemi olan bikaçı ve bide o kadın ben ve yıldızlerımız...en önemliside hayallerimiz bize ait yanlarımız...eksikte brakılmış olsa mutlu zamanlarımız...inan önemi yok tüm diğer şeylerin sırf aynı everenı paylaşıyoruz diye ayrıcalıklı olduklarını sann tüm diğer insanların kendini çokca önemseyen tüm diğerlerinn...yinede iki gündür sırf sen v
...belkide herşey busefer olması gerektıği gibidir ve biz tamda bu yüzden fazlasıyla mutluyuzdur...sırf buyüzden içimizdeki yıldızlardan birer tane birbirimize hediye edip tamda elimizin üzerine çizdirişimiz...ne sıcak ne keyiflı nekadar güzel bi gündü...herşey olması gerektığı gibi sadece biz ve en sevdiğimiz yanlarımız bide yıldızlarımız..hihihiii..herşey biraz daha mutlu olmak için...şimdilerde öyle güzelki zamanlarım öyle dinginki ruhum varlığına minnetdarım((=kahve fallarımız öyle kalması için büyük çaba harcadığımız tüm platonik aşklarımız o bardaki en sevdiğimiz şarkılarımız ellerimizdeki yıldızlar ve biz ne çok yakışıyoruz bu mevsimlere yada bir diğerine nasılda önemsizleşiyor tüm diğer insanlar...biz nasıl böyle eğleniyoruz zaman bile bizden yana oluyor...kumdan kalelerimizin her seferinde yıkılıyo olması nekadarda önemsizmiş anladım...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin
...bu günün en önemli olayıydı belkide sabahın köründe parkın girişinde yerdeki eski eşyaları satan amcadan aldığım bakır bileziğim...nekadar güzeldi nekadar bana ait hissetmiştim ve nekadar mutlu olmuştum sabah sabah üstüne bide kelebek figürlü bi kolye hediye edilmişti şahsıma günün seftesini yapma şerefine nail olmuşum bilmeden...bende yaşlı amcanın yalancısıyım öylededi ve elime koyuverdi kolyeyi...avcumdaki kelebek burnumdan içeri girdi sonra kulaklarımdan önce aklımın odalarında uçuştu bi süre tam sokağın köşesini dönüyordumki birden kelebekler bastı içimi ve ben gözlerimde kelebekler uçuşurken hiç bişey düşünmüyordum...sonrasındaysa hiç bişeydi...hiç..hiç işte canım bildiğin hiç hani şu en tanıdık olanından...birileri canınızı yakmak isterken sizden çok uzakken ...birileri çokça söylerken susmak nedir bilmezken...o çok uzağınızdayken ve artk geçmişken yinede bazı bazı düşündürürken...geride fazlaca bişey kalmamışken hatta siz azbiraz mutlu hissetmişken...ama yinede korkarken en
...Sadece tenini istemedim, benim tenim bana yeter. Biraz senini istedim, benliğim senliğini sever. Barışsız yürürken aramanı beklerken, içime kapanıp, dışıma dönerken bağlanmak istedim sana. Kendimi boyarken kendimi tanımazken, içime sövüp dışıma gülerken, aşık olmanı istedim bana. Sadece sevişme, konuş benimle, kelimeler düğüm düğüm boğazımda ölüyorum bu kadın bedeninde. Tüm güzeller senin , tüm güzellikler senin olsun sevgilim. Kabul ettim. Ben çirkinim... Bedenin sıcak, cümlelerin soğuk. Sesin güvensiz uzak, sesin boğuk. Usandım etine üşüşmekten, göğsünden düşüşlerden usandım...
Çocuk…Sil yüzünden tüm yalanlarını bu şehrin.Topla kalbini cadde cadde, sokak sokak…Kazı ayak izlerini birer birer gri kaldırımlarından…Bakma yüzlerine hiç…Görme onları…Çocuk bu kez ağlama…Bu kez git. Gölgeni, ismini sil yavaş yavaş…Giderken bu kentten tükür yüzüne yalnızlığının…Kalbini, kendini sök yavaş yavaş…Giderken bu kentten sakın ağlama sus… Unut!Ne yaptı sana!Unut!Ne söyledi!Unut!Ne varsa vazgeçtiğin… Yüzünde korkularla…İçinde çığlıklarla…Kalbinde simsiyahlarla... Nereye gidiyorsun? Hep bu şarkılarla…Kıymetsiz dualarla…Utanmaz bir yağmurla…Nereye gidiyorsun? Yolları, duvarları geç yavaş yavaş…Giderken bu kentten bir piç gibi bırak yalnızlığını…Ve o siyah saçlarını kes yavaş yavaş…Giderken, terk ederken savur yüzüne yalnızlığının… Ve unut ne yaptı sana!Unut neler anlattı!Unut ne varsa vazgeçtiğin! Yüzünde korkularla…İçinde çığlıklarla…Kalbinde simsiyahlar…Nereye gidiyorsun? Hep bu şarkılarla…Kıymetsiz dualarla…Utanmaz bir yağmurla…Nereye gidiyorsun? Yüzünde korkularla…İçinde çığ
...sus diyorum...ve yeniden başlıyor o mırıltılı şarkı kedi olsam...kıvrılıp bir ömür uyusam..nasıl yorgunum,bıkkın,tükenmiş... aldanışlarımı affetmek içindi tüm gidişlerim...ki birdiğerine yeniden aldana bilmek için...herseferinde yeniden gidebilmek için...kendin olabilmek için...kendine kalabilmek için yeri geldiğinde en sevdiğinden geçebilmek için...belkide hayatı bu denlı sevdiğim için...hiç bişey düşünmemeye kararlıydım biletim elimde 1numaralı bana ait camkenarı koltuğa yerleşirken ama hala dün akşam yazdıklarım aklımın odalarında dolanıyodu ve ben yorgunluktan uyumak üzereydim her defasındaki gibi taki ayçiçek tarlaları başlayana kadar kendimle cebelleştim içimi kemiren canımı acıtan cümlelerimle...sonra o yüzünü herdafasında güneşe dönen ayçiçekleri tüm kötü yanlarımı almıştı sanki elimden tüm soru işaretlerimi tüm bana tuzak zamanlarımı sonrasında çokca özlenen dosta sarılmanın güvenı ençokda inancını tazelemek yaz yağmurlarında ve hatta sivri sineklere rağmen yağmurun altında
...bugün çok güzel bişey yaptım kendim için...tek kişilik bir biletmiydi acaba tüm ihtiyacım olan sorusuna tam olarak verilebilecek bi cvbım yok esasen ama...sadece daha iyi hissediyorum sanırım...günlerdir uğraşıp duruyorum gereksiz biton cümle kuruyorum yorulduğumu inasanlara nasıl ifade edebilirimki duymak istemiceği gerçekleri sölerken yalancı istediklerini sölerken çok daha başka sıfatlara getirilio olmak umrumdamı onuda bilmiyorum...ne olmuş olrsa olsun herşeye ragmen ölum tüm gerçekliğiyle doğumlar kadar bize ait ve bizler için...yinede sabah benı uyandıran telefon gayet içimin üşümesine neden oldu...bazı şeyler bukadar ust uste geldi diyedir belkide bu yolculuk yapma ihtiyacı bünyemdeki bilmiyorum...ama gitmek istediğim zamanlar yaşıyorum yine en azından bir süreliğine bu kaçışım hem içimdeki bu gitme isteği hemde özlenn eskı bi dost birazda yorlmuş olmam...nedenini nasılını bilmiyorum bilmekte istemiyorum tüm insanlar sussun istiyorum...günlerdir babamla armızdaki gizli anlaşm