Ana içeriğe atla
...gece hiç uyuyamamış olmamla ilgili sanırım mıdemdekı bu salak ağrı...aslında bir haftadır sade kahveye dönuşumu kutluyo olmamlada ilgili olabılır şimdlerde pek bişey bildiğim sölenemez...zaten sinirlerimi ençok bozanda bilmeyen yanlarım...tahmın bile edemediğim onca şey yaşamışken şimdilerde tahmın etmeye hç çabalamıorum yanılmaktan korkmak gibi çockça bı duygu benımkısı...yanılmaktan korkup oderste iç bı soruya parmak kaldırmamak gibi...delıgıbı uyumak isterken uyuyamamk kötu bişey...çıkp sokağa tum kentı yuruyerek oldurmek istiyo insan sahıp olduğu zamanı...dalmışım sonra...sonra yenıden uyanmışım ne gerek varsa...uyandığımda telefonum çalıyodu sabh olmuştu...artk mıdem ağrıodu yatakhanedekı kotu gunlerden bırı gibi bugnkude hava bukaar guzelken kendimi gereğnden fazla boş hıssedo olmam la ılgılı tum bunlar...bıde şu yan odadakı gereksiz muzık sesleri gelmese bana kadar bırıleri kapının önunde bıton gereksiz cumle kurmasa ben kahve içmesemde mıdem ağrımasa bu guzel havada çıkp gitsem olamaz makınede çamaşırlarım var ...ilk vapura yetişsek şimdi asuyla mutsuzluklarımızdan mutlu olsak acık camlardan gren ruzgarla dağlsa saçlarımız ve tum kotu zamanlarımız en sevdiğimiz şarkıyı sölerken yollar bitmez gibi gelse kaçıomuş gibi yapsak haytlarımızdan hahaa butun gece film izlesek...nıhayetinde kotu bı gune uyanmış olmamla ılgılı herşey...nedenını anlayamadığım abuksubuk bıton şey var şimdilerde gereğinden fazla duşundurtturen kendini...bense sadece uyumak istiyorum...

Yorumlar

Asuman Unsal dedi ki…
bilog yazan biri olarak, şu kelimelerin arasına serpiştirilmiş harfleri de unutmasanız
hanfendiciğim
bu sizde bir alışkanlık oluyor ve bu çok tehlikeli bir alışkanlık
canephora dedi ki…
haklsınızzz hanım efendiciğim değrlı uyarılarınıa kulak asmıyomuş gıbı görünsekte esasen fazlasıyla dinleme çabası içerisindeyiz inanın...((=özledik sizi çok hep ondan bu salakça zamanlar inanın hihiiiii

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...