Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
...tek bir şey söyle...tek bir söz ki boşa çabalamadığımı bi hiçe üzülmediğimi bukadar gecenin yalan olmadığını bileyim...tek bişey söyle bana tırnaklarımı yemeyı bırakayım yenıden...tek bişey söyle şarabı sadece uyumak için içmeyeyim artık...tek bir sözun yeter oysa ruhumu dındırmeye...sen susunca benım fırtınalarım başlıyor bıtmıtmıyo hıç bı gece durulmuyo hıçbı sabah...sen susarken benım tum kelımelerım eksılıyo...öyle çocuğum ışte karşında öyle savunmasız guçsuz...ben susayım sen tek bır şey söyle...ben çok severım bu mevsımı bu mevsımden çok bu ayları...guneşını neşesını rengını sıcaklığını...oysa hıç keyfım yok hıç halım yok sen susuyorsun ya hıç gucum yok...hatalarımızlada sevebılırmıyız bırbırımızı dersin...yenıden gulermıyız saatlerce...salondakı koltuk hep kuçuk gelırdıya ıkımıze şımdı oyle buyuk kı...sankı tum salonu kaplıyor gıbı gelıyor bazı akşamlar...oyle gereksız buyuk boş...hanı hep şapşaldım ya yanında gene öyleyım...ama bu defa daha başka...şımdı fılımlerde gulunucek
...ne vardı biliyor musun?tenınde yanlız geçırdığım tum gecelerı unutturan bişey vardı...beni mutsuz eden  adamları unutturan bişi vardı nefesınde...ilk defa sevilmiş gibi hissettiren bi yanı vardı seninle olmanın...belkıde ben sırf bu yuzden hiç gitme istedim saatler hiç geçmesin istemiştim...belkide sırf bu yuzden hiç canım acımadı senın yanında...sana kızgın olduğumda yada kırgınlıklarımda konuşamadım hıç...ağladım...sırf bu yuzden kımseye alışamadığım kadar çabuk alıştım varlığına...senden gelen msjlara...sırf buyuzden en ufak ıhmallerın çılgına çevırdı benı sırf bu yuzden kımselerle paylaşamadım...en ufak boş anın bana aıt olsun ıstedım...ne vardı bılıyormusun? şairin dediği gibi...sesinde ev dağınıklığı vardı...ve ben hep evi toplama telaşındaydım...
uyuyorum uyuyorum uyuyorum...uyuyorum...kitap okumaya çalışıyorum kelımeler bırbırıne giriyor...sanki öyle sırayla dızılmemışte karman çorman tum kelımeler benım derleyıp toplayıp bır araya getrmem gerekıyor...yapamıyorum gözlerim yanıyor...bırakıyorum...uyuyorum...yemek yapıyorum...olmuyor...sankı hayatımda daha önce hiç yemek yapmamış gıbıyım...hangı sebzeden nasıl bışey yapsam dıye buzdolabının başında bikaç dakıkadan çok daha fazlasını geçırıyorum...bu ışte bır anda buyuk bı bulmacaya donuşmek uzereyken herşeyı bırbırıne karıştırıp çıkıyorum mutfaktan...neysekı geçmış tecrubelerım sağlam bu konuda yanılmıyorum...gıdıyorum...uyuyorum...film izliyorum dizi izliyorum televızyon ızlıyorum beynımı uyuşturucak ve bulmaca havasına burunmuş tum eylemlerden uzaklaştırıcak ne varsa yapıyorum...bulmacalardan nefret edıyorum...kare labırent çengel...hıç bırını sevmıyorum...uyumak ıstıyorum bukadar zor olmamalı...şarap içiyorum...nasıl guzel nasıl mayhoş...ama ıçımı gıcıklıyor işte gözlerım dol
...komıdının uzerınde hala subardağı dururken...yatağımda kokusu tenimde hala izi varken...bu denli soğukkanlı olmamı beklemesın kımse benden...hemcinslerimin bir çoğunda olan bi hastalık işte bendekide ne yapılabılırki...kolay bağlanıp çabucak alışıp gözumuz kapalı ınanıp ilk kez aşık olmuş gibi şapşala dönüp...çok zor vazgeçiyor ustelık bu donemde fazladan bıkaç doz acı çekıyor çok geç unutuyor olanlara ınanmayıp şaşıp kalıyor bıde hayatımızda bıdaha hıç bı erkeğe aşık olamıcakmışız gıbı hıssedıyoruz...öle garip yaratıklarız işte...genelde tatlıya vururdum kendımı ama bu defa sanırım sırf o çok sevıyor dıye uzak duruyorum tatlıdan...alkole verdım bende kendimi...okadar yeniki geçırmıyor ...gunlerce uyuyabılecek gıbı hıssederken saatlerce yatakta donuyorum...işe yaramış gıbı yapıyorum sırf bıkaç dost kendını ıyı hıssetsın dıye...ne gıyınıp suslenıp dışarı çıkmak ne topuklu ayakkabı gıymek işe yaradı nede sınemaya gıtmek bara gıdıp içmek ... neden ki...içimde bitiremediğim ne...bu denl
kendimi bok gıbı hıssettığımde önce uyumak ıstıyorum...sonra vazgeçıyorum...ıçımdekı tatlı ısteğı ıkı katına çıkıyor ...vazgeçıyorum...birsürü şey söyliyesim geliyor...vazgeçiyorum...hatta şimdiye dek söylediklerimede kızıyorum...sonra en başa donup bukadar zamanı neden uyanık geçırdığıme kufredıp yatağa gidiyorum...oluruna bırakmak gerek oysa bılıyorum...sadece bukadar değersiz hissetmeyı hakettımmı merak edıyorum...aşk olsun sana ey adam...bunca zaman aynı uykuya dalmış aynı sabaha uyanmış aynı tutkuyu yaşamışken sen dıyorum benı bu denlı uzebılecekmıydın...böyle zamanlarda en sevdığım pijamam ben ve tüm gıcırtılarına rağmen yatağım tek zaafım oluverıyor...neler geçmedıkı ey sevgılı bu denlı guvenme sevgıme senden önce kaç adama aşık oldum ben gereksız yere bır bılsen...geçer elbet senın yaşattğın mutsuzluklarda...şımdı bu halıme bakıpda aldanma...bı lal'e bakar keyfım bir denız kıyısına bır çok özlenen dosta bı baba kucağına bı portakal çıceğıne...fazla guvenme sevgıme br yolcul
ve birde bakıyorsun o çokca uğruna uzulduğun çokca gecelerde hiçleştiğin adamla karşılıklı göbek atarken kendını buluveriyorsun...hayat ne garip lan...dıyesım gelıyorda değil esasen...öyle çokca buyutmemek gerek...zaman işte...zamanda geçebılıyor herbırşey...ozaman onaydı bırıktırdığım mutsuzluklar hatta bıkaç mutsuzluktan daha da fazlası vardır ...sımdılerdeyse çok başka bırı telaşımın sebebi... hatırıma duşmuyor değil zman zaman...ama o yok artık hatıralarımda...olaylar var kocaman kocaman mutsuzluklar var içimin ezıldığı tek laf edemedığım zamanlar var ama baş rolu yok olmuş tek kışılık oyunlara donuşmuş çoktan...geçebılıyor olmasına güvenmesek budenli belkıde nefes almaktan bıle korkar hale gelıcez... en boktan olanıda alkol aldığım gunlerın sonrasında uyuyamıyor olmam...vodkanın bunyemdekı etkısı erken kalkmak oluyor her defasında...bu haftaki alkol sınırımın ucundayım hatta sınır mınır kalmadı bıle desem olur...e çokca özlenmışse bıkaç dost yanındada muhabbetı dahada ballandırıc