kendimi bok gıbı hıssettığımde önce uyumak ıstıyorum...sonra vazgeçıyorum...ıçımdekı tatlı ısteğı ıkı katına çıkıyor ...vazgeçıyorum...birsürü şey söyliyesim geliyor...vazgeçiyorum...hatta şimdiye dek söylediklerimede kızıyorum...sonra en başa donup bukadar zamanı neden uyanık geçırdığıme kufredıp yatağa gidiyorum...oluruna bırakmak gerek oysa bılıyorum...sadece bukadar değersiz hissetmeyı hakettımmı merak edıyorum...aşk olsun sana ey adam...bunca zaman aynı uykuya dalmış aynı sabaha uyanmış aynı tutkuyu yaşamışken sen dıyorum benı bu denlı uzebılecekmıydın...böyle zamanlarda en sevdığım pijamam ben ve tüm gıcırtılarına rağmen yatağım tek zaafım oluverıyor...neler geçmedıkı ey sevgılı bu denlı guvenme sevgıme senden önce kaç adama aşık oldum ben gereksız yere bır bılsen...geçer elbet senın yaşattğın mutsuzluklarda...şımdı bu halıme bakıpda aldanma...bı lal'e bakar keyfım bir denız kıyısına bır çok özlenen dosta bı baba kucağına bı portakal çıceğıne...fazla guvenme sevgıme br yolculuğa bakar...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
Yorumlar