Ana içeriğe atla
...sus diyorum...ve yeniden başlıyor o mırıltılı şarkı kedi olsam...kıvrılıp bir ömür uyusam..nasıl yorgunum,bıkkın,tükenmiş...



aldanışlarımı affetmek içindi tüm gidişlerim...ki birdiğerine yeniden aldana bilmek için...herseferinde yeniden gidebilmek için...kendin olabilmek için...kendine kalabilmek için yeri geldiğinde en sevdiğinden geçebilmek için...belkide hayatı bu denlı sevdiğim için...hiç bişey düşünmemeye kararlıydım biletim elimde 1numaralı bana ait camkenarı koltuğa yerleşirken ama hala dün akşam yazdıklarım aklımın odalarında dolanıyodu ve ben yorgunluktan uyumak üzereydim her defasındaki gibi taki ayçiçek tarlaları başlayana kadar kendimle cebelleştim içimi kemiren canımı acıtan cümlelerimle...sonra o yüzünü herdafasında güneşe dönen ayçiçekleri tüm kötü yanlarımı almıştı sanki elimden tüm soru işaretlerimi tüm bana tuzak zamanlarımı sonrasında çokca özlenen dosta sarılmanın güvenı ençokda inancını tazelemek yaz yağmurlarında ve hatta sivri sineklere rağmen yağmurun altında boş salıncakların hüznüne kaptrmak gibi kendini ..kendini alamamak gibi...kendini zamana brakmak gibi...kendikendinle kalmak gibi...ennihayetinde kendinden kaçmak gibi yinede her defasında geri dönmek gibi...toprak kokusuna bağımlı olak gibi braz çocuk kalmak gibi herkezin hayatının biraz karışık olması gibi yinede aşk gibi...avuçlarındakı renklı şekerler gibi...hayatı karelere sıkıştırıp bi sonrakı zamanlara saklıyorum çokca konuşup çok az uyuyorum bugünlerde yaz yağmurlarının nedenli hüzünlü olduğunu düşünüp ayçiçeği tarlasına gidebilme ihtimalime heycanlanıyorum şimdilerde biraz daha çalıyorum haytdan ve ruhumu hafifletiyorum...fallar kapatıyoruz gelecek zamanlara dair güneşin doğuşu mucizesine tanık ediyoruz bünyemizi ve intihar haberleri okuyoruz gazetelerin 3.sayfalarında gidenin arkasından el sallarken o kadın içimiz ezilmesin diye gözlerimizi kapıyoruz nefesimizi tutuyoruz onakadar sayıyorz dahasına luzum duymuyoruz...bildiklerimizle yetiniyoruz avuç avuç anılarımızı dağıtıyoruz yatğın üzerine önce o seçiyo bitane sonra ben... gülüyoruz...çokca...ağız dolusu gülüyoruz...çünkü bakıyoruz ki büyümüşüz...ve öğrenmişiz...önemliymiş gibi görünen ne varsa önemsizleşebiliyormuş zaman karşısında..ve acıyan yanlarımızı yalıyomuşuz zaman bi çizgi daha atarken biz hala hayallerimizi bize ait olsun istiyomuşuz...bilmiyordu hiç bi zaman bilmicektide..her adam terk edip gidiyordu her kadın yaralıyordu her gün yeniden doğuyordu güneş ve her seferinde hayat yenileniyordu...ölümlerle eksilip doğumlarla çoğalıyordu...yollar hiç bitmiyordu mevsimler geciksede herseferinde bahar oluyordu gidilecek biyer herzaman vardı kurulacak hayaller hiç dibe vurmamıştı en boktan zamanda bile...gidenler olsada kalan birileri herzaman vardı..söylenmemiş söz,duyulmamış şarkı,izlenmemiş film ve herzaman yarım romanlarımız...hep vardı...bide geceleri tarçın kokulu masallarımız...hayat vardı aşk vardı gün ışığı geceye yakışan yakut şaraplar vardı ...bize eşlik eden düşler ve düşlerimizle sarıp sarmaladığımız dostlarımız vardı...ve melekler vardı bizleri koruyan...herşeye rağmen bak birileri şarkı söylüyordu hala..birileri hala yıldızlara dokunabiliyordu..bak bu gün ışığı senın payına düşen...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...çok fazlaca mutsuz olmanız için sebepleriniz olabilir,ağlamak için haklı nedenleriniz,çıkmayan yollarınız,yaşamak istemediğiniz zamanlarınız,kurmak istemediğiniz cümleleriniz...ve siz...sadece ve yeg den kendinizsiniz...başka nedenler bulmak için son bi çabanız kaldıysa içinizde hissedebildikleriniz için tanrıya şukretmekle başlayabilirsiniz...hissettiğiniz tek bi sıcaklık tüm hayatınıza bedel hayallerinize destek başarılarınıza neden demek olabilir belkide...ki ben tamda şu sıra bana armağan biri için teşekkür ediyorum tüm evrene...her defasında yenıden masalları sevdirdiği için inancımı yenılediği hayallerimi desteklediği için varlığının uzaklıklar yada zamanla ölçülemediği için başarılarıma neden hayatıma renk olduğu için...kazanmak yada kaybetmek değil var olabilmek ve kendin olabilmekti önemlı olan...bilmediğimiz savaşlara dahil edildiğimizde ve çokça üzüldüğümüzde birileri tarafından her defasında incitildiğimizde...ençok kahkahalarımız geliyo kulağıma bide hep var olucağına
oysa kimseden acısını çıkarmak gıbi bi niyetim yok...evet bi acım var ama bunu heleki sevdiklerime ödetmek değil amacım...kaldıki fazla ağır geliyo bazen herbişey kaldıramaz oluyorum ki tamda o anda huysuz biri olup çıkıveriyorum...telaşımın nedenı geç kaldığım onca şeyin bedeli gibi esasen...başka bi sebep bulamıyorum...ilaçlardanmı bu gerginlik bu mutsuzluk acaba...ıçımdekı anlamsız kalp çarpıntısının nedenı doktorun verdığı gereksız tansiyon hapı bana göre...yada kahveyi azaltmış olmamın bı etkısıdır kım bılır...sıkılıyorum herşeyden her durumdan her andan...yetiştirememkten korkuyorum hıçbır şeyı ve kendımı...neye uzatsam elımı eksık kalıyorum bır dığerıne yapamıyorum ışte...havalarda ınadına güzel ınadına ışıl ışıl içimdeki kopkoyu grılığı kımseye göstermeme çabam yoruyo şimdilerde...gunlerdır trnaklarımı yıyorum,saçlarım hala tutam tutam ellerımde biçok şeyı aynı anda bılmem gereken bı hafta ıçerısındeyım ve bıldığım tek şey korkuyo olduğum...gözlerine değmemek ıçın ınsanlardan
Kilometrelerce ne demek biliyormusun...hiç hayatında kilometrelerce uzaktayken ile başlayan cümleler kurdunmu.muhtemelen kurmamışsınız yada en azından kısmet olmuşta birkez öylesine bi laf etmişsen hatırlamayacağın kadar önemsiz bi konuda falandır herhalde.ben bu koca seneyi kilometrelerce uzakta geçirdim ondan ve kendimden ve geriye kalan tüm hayatımdan kilometrelerce uzakta...bir adım yaklaşamadan üstelik ne ona ne hayatımıza... Kilometrelerce ile başlayan onca kelime...tükendik...ne desem boş ne desem fazladan anlamsız kaldı...hayatımda kocaman bir anlam kayması öylece kalakalmış haldeyim...onsuz yaşamak hep eksik kalmak hiç yetememek gibi insan dandik bir film sahnesine ne kadar ağlar ki ... evet ben her daim sulu göz bir insandım Onu da al koy bir kenara...insan hiç uyuyamadığı gecelerden hiç uyanmak istemediği sabahlara nasıl uyanır uyanırmış...uyur uyanık yarım yamalak eksik gedik öyle böyle yaşarmış işte ne kadar yaşamaksa nasıl yaşamaksa kitap okuyamadan sevgiliye sarılıp uyu