Ana içeriğe atla
...bugün çok güzel bişey yaptım kendim için...tek kişilik bir biletmiydi acaba tüm ihtiyacım olan sorusuna tam olarak verilebilecek bi cvbım yok esasen ama...sadece daha iyi hissediyorum sanırım...günlerdir uğraşıp duruyorum gereksiz biton cümle kuruyorum yorulduğumu inasanlara nasıl ifade edebilirimki duymak istemiceği gerçekleri sölerken yalancı istediklerini sölerken çok daha başka sıfatlara getirilio olmak umrumdamı onuda bilmiyorum...ne olmuş olrsa olsun herşeye ragmen ölum tüm gerçekliğiyle doğumlar kadar bize ait ve bizler için...yinede sabah benı uyandıran telefon gayet içimin üşümesine neden oldu...bazı şeyler bukadar ust uste geldi diyedir belkide bu yolculuk yapma ihtiyacı bünyemdeki bilmiyorum...ama gitmek istediğim zamanlar yaşıyorum yine en azından bir süreliğine bu kaçışım hem içimdeki bu gitme isteği hemde özlenn eskı bi dost birazda yorlmuş olmam...nedenini nasılını bilmiyorum bilmekte istemiyorum tüm insanlar sussun istiyorum...günlerdir babamla armızdaki gizli anlaşma gibi...onunda nedenını bilmiyorum belkide aynı korkudur susmamıza neden herşey daha kötü olur korkusu daha az inciltmek belki daha az mutsuzolmak adına yararsız bi çaba...elimde tek kişilik cam kenarı bi bilet var üzerinde adımın yazdığı...mutlu hissetmek için iyi nedenlere ihtiyacım var nasılsa kendimizden kaçma yetisine sahip olamadık yıllarca...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
Kilometrelerce ne demek biliyormusun...hiç hayatında kilometrelerce uzaktayken ile başlayan cümleler kurdunmu.muhtemelen kurmamışsınız yada en azından kısmet olmuşta birkez öylesine bi laf etmişsen hatırlamayacağın kadar önemsiz bi konuda falandır herhalde.ben bu koca seneyi kilometrelerce uzakta geçirdim ondan ve kendimden ve geriye kalan tüm hayatımdan kilometrelerce uzakta...bir adım yaklaşamadan üstelik ne ona ne hayatımıza... Kilometrelerce ile başlayan onca kelime...tükendik...ne desem boş ne desem fazladan anlamsız kaldı...hayatımda kocaman bir anlam kayması öylece kalakalmış haldeyim...onsuz yaşamak hep eksik kalmak hiç yetememek gibi insan dandik bir film sahnesine ne kadar ağlar ki ... evet ben her daim sulu göz bir insandım Onu da al koy bir kenara...insan hiç uyuyamadığı gecelerden hiç uyanmak istemediği sabahlara nasıl uyanır uyanırmış...uyur uyanık yarım yamalak eksik gedik öyle böyle yaşarmış işte ne kadar yaşamaksa nasıl yaşamaksa kitap okuyamadan sevgiliye sarılıp uyu...
...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...