Ana içeriğe atla
...bu aralar pek bı hareketlendı hayatımız...guzel ulkemın guzel ınsanları bırkez daha kazanmak yerıne sadaka almak mantığının nedenlı oturmuş olduğunu EVET ler eşlığınde %58lık bır oranla gözumuze soktu...bide buna etnık kokenını bahane edıp yıllardır yaşadığı coğrafyayı o coğrafyanın öyle yada böyle ınsanlarını kendınden uzaklaştıran kendını ınsan olmaktan çok başka bır cıns olmaya zorlayan bı topluluk eklenınce...şimdi gelecek için telaşlanmalmıyız yoksa herşey zaten olacağına varır deyıp kadercı bı yapıyamı burunmelıyız...esasen bu salakça sen dedın ben dedım o burdan göçmuş bu da burdan gelmış ben turkum yok hayır sen değilsın evet deyın hayır dıyın kavgasına dahıl edılmekten yana değilim...kaldıkı zaten oyda kullanmadım...ama karar veremıyorum gelecğim için endışelenmelımıyım yoksa dedığım gıbı kaderımde varsa çekerım cumlesını bıran önce bunyeye yedırmelımıyım...neysekı herzaman kötu şeyler olmuyor...ıstanbulda 3hatun çığlık çığlığa ızledığımız maçı 12devadamımızın alamamış olması suprız değildi...fakat fınal maçını ızlemenın keyfıne bı çok şeyı değişmezdım heralde...evımızın ışlerını bıtırdık nerdeyse ınternetımız bıle yenıden ış başındayken daha ne denılebılırkı ...hayat bu aralar bana fazla cömert davranıyo nasıl kasıldıysam her an bı bokluk çıkacak dıe uyuyamıyorum dunden berı...yanı ust uste gelen ve genelde benım haytımda görulemeyen bıkaç bışeyden sonra tabı bende hehh sıçtın kızım kesın buyuk bışey gelıcek başına trıbıne gırdım ya uff...sabaha karşı yatıp aynı sabahın başka bı dılımının kör vaktınde uyanmış olmak ve beyzanın ıçerıde kıçındakı prelerle sevışıyo olduğunu bılmek dığer odada uyku ıçın kıvrım kıvrım kıvranan bende ıntıhar hıssı uyandırıyo...şimdilerde heycanlandığım şeyler yanında ışte bıde bu, yok bukadarı fazla bu sefer fena bışı olcak trıbıyle uğraşıyorum...okadar ıstedıklerım yarım kalmışkı şimdi de yapamıcakmışım gıbı gelıyo ama ıçımdekı enerjıyı tutamıyorum ıçımı öyle gıdıklıyo kı uyuyamıyorum bıle...kaldıkı guzel şeyler herzaman olmuştur okadarda acıların bırıcık torunu değilim...ama ust uste gelmelerı urkutuyo ınsanı bı mıktar...neyse görıcıız bıkaç hafta sonra neyı nekadar yapabıldığımı şimdilerde tamamen kendımı kafamdakı ışlere kurmakla meşgulum ne hoş...bu arada artık bı çalışma masam önceden alınıp hazırda bekletılmış bır masa lambam be çok ergonomık bır sandalyem var...sonunda bu 3luyu gıdıp alıp kurup yerleştırıp kullanıyo olmak ne buyuk başarı tanrım...tum bunları okula gıtme kararımda ne denlı kararlı olduğumu tum benı okula gıtmememkle ıtam eden sevgılı dostlarıma göstermek ve acıl durumlarada kufur edebılmek ıçın yaptım....ıhıhıı...ruhumu yoran herşeyden bukadar uzak hıssetmek okadar ıyı gelıyokı...sabah sorgusuz sualsız bırının önume koca bır kupa kahve koyması gibi bişi okadar dınlendırıcı yanı...bazen ınanamıyorum ruhumun bu dıngınlıne sızede oluyomu...

Yorumlar

Asuman Unsal dedi ki…
en kötüsü de, iyi şeylerin ardında ki korkulu bekleyişlerimiz, toplumca bir alışkanlık olabilir, çok gülmenin ardından gelen göz yaşları gibi...
ben buna inanmıyorum pıtırcığım, herşey daha da iyi olacak yeter ki sen şu inancını yitirme, olur mu yafru kuşum cik.
Asuman Unsal dedi ki…
seni çok seviyorum kaybetmeye dayanamam iyileş lütfen, saat ikiden beri açmıyorlar telefonu meraktan öldüm
canephora dedi ki…
kuzucum benım...konuştuk bılıyosun ıyıleşıyorum uzulme artık olurmu...

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...