Ana içeriğe atla
çok çalışıyorum...hatta yaşamıyorum sadece çalışıyorum...şikayetcimiyim bilmiyorum...sanırım şikayetci olsam çeker gıderım...gıdebılırmıyım gercekten acaba...uzunca zamandır sanırım dertleşmıyoruz blog senınle...sayın okuyucu senın ıçın bişi yazmıyorum...benım hakkımda öğreneceğin herbirşey okuyacağın herbir cümle sanırım fazladan zaman kaybı hayatında yada teferruat işte...işine yaramaz yani şurada geçireceğin vakit lakin yinede sen bilirsin...ben sırf içimin sınıkıntısı dışıma vurmadan az önce yada midemdeki kelebekleri içime sığdıramadığım zamanlarda bi iki cümle kurasım geldiğinde yahut  çokca can sıkıntısı biriktiripte kimseye derdimi anlatasım olmadığında falan yazıyorum buralara...
...çok yuksek apartmanların olduğu bılmem kaçyuz tane havuzu olan kocaman bir sitede 16. katta küçücük kutu gibi bir eve taşındım fazlasıyla keyifli ve bana göre kullanışlı bir evim var artık...azbiraz sancılı geçti bu süreç fakat geçti...hataya gitme faslı bundan önceydi atladım kronolojide bi sıkıntım var heraldeki...neyse hatayada gittim halalar kuzenler tavuklar şıhamcalar falan fazlaca guzeldi...e tabi birde aile kavramı insana huzur veren bişi sanırım daha bir güvendemi hissediyorumdur nedir böyle zamanlarda...istifa edip gittiğim işe geri döndüm 1aydır tabir tam olarak yerinde olacaktır eşşek gibi çalışıyorum...insan üstü güç dedikleri benim bünyemde var olan birşey sanırım...tek lüksüm artık bir şirket arabam olması hımm pardon kamyonum olması...sayesinde şöförlük deneyimime +5yıl eklemiş bulunuyorum...kabul ediyorum çok mutlu ve keyıfli bir hayatım yok şu sıra ama kendime haksızlık edemem mustuzumda dıyemem...üstelik hayatımda beni çok seven bu adam varken...bi çok kadın sevgılısıne ıyıkı var demiştir lakin öle sıradan iyiki varlarla karışmasın rica ediyorum benimki...dolu dolu iyiki var...
sanırım ileride huzurlu ve sakin bir hayat için şu sıralar azbiraz yorgun argın azbiraz karmaşık bolca yogun zamanlara katlanmalıyım...hatta sanırım tahammulumun en buyuk besın kaynagı bu ve buna benzer bazı ve bırtakım beklentılerım...kıtap okuyamıyor olmak fazlasıyla can sıkıcı şu sıralar tek derdimin bu olduğuna kendimi inandırmaya çabalıyorum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
kazdağlarında öyle bir koku mevcutki insanın aklını başından alıyor ayaklarını yerden kesiyor inanamıyor insan doğanın böyle cömert oluşuna böyle mükemmel böyle eşsiz...yer gök kokuyor arkadaş...zamanı geçmek üzere olan narenciye çiçeklerinin kokusunu yeni başlayan zeytin çiçekleri kovalıyor adeta arada akşam sefaları karışıyor hele birde yasemin eklendimi dayanılmaz oluyor her nefes alışınız başka bir karnaval başka bir şenlik...lakin ne dersem diyeyim anlatılmaz yaşanır bir durum...koku olayı çok karmaşık birşey zaten insanın içine işleyen böyle her birşeyi derinlemesine kadar hatırlamanıza yardımcı olan...malum taşınma telaşındayım bıkac zamandır eşyalarım orada burada toparlanmaya çabalıyorum gideceğim güne kadar en azından toplu kalma çabası benımkısı dun sevdiceğimin yeşil yakalı tşortu geldi elime benimkilere karışmıs...butun herşey boğazıma takıldı kaldı sanırsın yutkunmak ne hıç öğrenmemişim orada öluverıcem nefessızlikten...34 koca gun 34 upuzun gece geçmış 34 kes gunaymış 34...