insan bazen alışamaz bazı evlere bazı kentlere bazı yemeklere hatta bazı insanlara...alışmak istemediğinden midir yoksa içinin kabulüne nail olamamasından mı....evren küçücükmüş dönüp dolaşıp hep aynı yollara sapmışız...yada bizim hayallerimiz büyüyüdükçe dünyamız küçülmüş sığamamışız hiç biryerlere...içimizde hep bir eksik kalmışlık hep bir yetişememişlik...herkes hep birşeyler beklemiş oysa...başkasından bekleyemeyeceği şeyleri senden beklemiş başkasına yakıştıramayacağını sana yakıştırmış sana mal etmiş kocaman kocamn yükleri...üstelik eskisi gibi kaçıp gidemeyecek kadarda büyümüşsün...eskimişlik yapışıp kalmış sanki ruhuna...ıkı kat elbiseyi düzenlemek bile külfet olmuş saatlerce çalışan sana iki oda evin içinde kaybolup gitme korkusundan nefesin kesilmiş...ne yapacağını bilememişsin bu zaman dek ne denirki...elimdekileri dizip orta sehpanın uzerine çekilip bir kenara boş gözlerle hiçliğime baka kalıyorum şu sıralar...ne komik...ne acınası bi haldeyim...insan bazen alışamıyor kendine...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
Yorumlar