Ana içeriğe atla
...kaç kez yemin ettim eminim oda etmiştir bikaç defa...kaç kez kızdım hem kendime hem ona ve biliyorumki oda aynı hisse kapılmıştır...ama bunca zaman hatta bunca yıl sonra özleyince hafif bi sızı olunca içimizdeki insan bişeyler söylemek istiyor söylediğini duysun istiyor oda bişeyler desin öylesine saçma sapan bazen...ilk defa konuşuyormuş gibi neye kızıp kırılacağını lafın nerede bıteceğini bilmeden...bişeyler daha desem fazlamı kaçar eksıkmı kalır korkusuyla bıkaç cumle okadar...gururu yada yanında eşantiyon verılen butun hıslerı umursamayıp ustelık...bu adamıda çok seviyorum ama bezen senı çok özluyorum dmek ıstedım dun gece...dmedım ama fazla gelırdı bu ayrıntı...o özledim dedi ama...ben diyemedim ben bişeyler anlat madem laf attın dedım bişiler daha söyle...ne söyliyeyım dedi ben bi önemi yokki sadece bişeyler de...özledim diyememenin ezıklığı işte özledim diyemiyecek desem başka birine kucak dolusu haksızlık edicek olmamadan hep...sussunda ıstemedım ınkar edemem...ne zman geleyım dedı bıkaç dakıka elımde telefon ıcınde bıkaç cumle ve uğultu...neden nereye ne için nasıl kım gibi soru cumlecıklerı ve ben...çok anlamsızdım o an...saçmalamaktan başka bı şansım yoktu...gelmemelı gelemez gelmesın...hep bı yarım kalmışlık ruhumda dayanamaz pul pul olur bılıyorum...gelmede dıyemedı dılım.saçmaladım...guzel olurdu senı görmek evet olurdu yenıden senı görmek çok guzel olurdu...onca kırgınlıktan onca huzunden sonra soğumuşken azbıraz ıçım o çok ıçımın en derın yerıne dek aşık olduğum adamı yenıden görmek çok guzel olurdu belkıde...ama aynı zamanda haksızlık olurdu bır dığerıne kocaman anlamsız acımasız bışı olurdu ortada onada dayanmazdı ıçım acırdı...kımın haklı olduğunun hıç bır önemı kalmadı bak incecik bi sızı bırbırımızı özlemek şimdilerde oda okadar anlamsızki artık...çok geç kalmışlıktan belkide ...aşk olduğun zamanlar doyumsuzdu sonra huzun oldun mutsuzluk oldun yarım kalmışlık yıtıp gıtmışlık oldun şımdı kocaman bı hatasın koskocaman bı pişmanlık sana daır her cumle.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...