Ana içeriğe atla
...kızıldı saçların bağırıyordun kanter içinde korkmuştun...neyden bılmıyorum bende korkuyordum yanındaydım durduramıyordum sana tum gucumle korkma dıyordum ama duymuyordun benı önüne geçtim görmüyordunda ...duymuyordun görmüyordun dokunamıyordum sana korkma ben yanındayım dıyordum...sonra uyandım yenıden uyudum devam ettım aynı ruyaya ama dahasını hatrlamıyorum...


...ben o rüyaları tamda 1yıl önce yazın son gunlerıydı okadar çok gördumki sen yeni başlamışsın...bitmez o ruyalar uyanır uyursun devam eder geceler boyu sabahlara dek...içini ezer ağzını kurutur bilirim...bır sure sonra uyuyamamaya başlarsın oysa uykulardır tum mutsuzluğundan uzaklaştıran tek an...olmaz ama onlarda elegeçirilir bir sure sonra...çok gördum yanı ben o ruyaları zamanında kanter içinde çaresiz uyandığım tekrar tekrar başlayan...çok özletir o ruyalar bilirim...etinin her yeriyle özler insan hele o sesını duyuramamak hele o ben burdayımı gösterememek çekip şöyle kolundan sarılamamak mahveder ınsanı...sen yıne ıyısın çabuk geçer belki az bıraz pişmanlık vardır uzerınde...oysa duşunki bide çok sevdiğin zamanlar o adamı adı elını dılını yakıp geçiyor sankı düşün onsuz nefes alamıyor gıbı gelıyor...duşun dun gece onunla uyumuşsun bu sabah bılmıyorum seni isteyip istemediğimi diyor...düşünki sen geceler boyu uşumesın dıye ustunu ortmuşsun uyku aralarında...sevmek hoşlanmakda değil bıldığın aciz aşk halleri...unutulmuşluk hıssı kalp kırıklığı bıde kocaman bı hıçlıkte ekle sen bu ruyalara ozaman ınsana neler olur bır otur duşun adam...düşünemessin...düşünebilseydin yada en azından bırtarafından tutup tüm bunları hissedebilseydin ben şimdi seninle yapmak istediğim hiçbirşeyi başka biriyle yapıyor olmazdım...
senle yapmak istediğim ne varsa onla yapmak zoruma gidiyordu biliyormusun?yemek yapmak,uyumak,tatile gitmek,sabahlamak,sabaha kadar içip sonra gezmek,birlikte ağlamak ,film izlemek,maça gitmek daha birsurü şey...nıye yaptık bunu bize?nerde hata yaptık biz?çok sevmek yeterli değilmi bir ilişki için..?ama sonra geçti ve senın bundan tamda 1yıl önce bana yaptığını ben o adama yapmicam...sonra alıştım ben o tutunduğum adama hemde çok alıştım onunla uyuyup uyanmaya yemek yemeye film izlemeye içmeye...sevgiyi aşktan daha üstün kılan daha bi değerli olmasına neden olan tek şey belkide yakıp yıkmaması yavaş yavaş alıştırıp yavaşyavaş bırakması insanı...
geçti...çok geç kaldın o rüyaları görmek için...sanırım...ben artık hiç rüya görmüyorum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
kazdağlarında öyle bir koku mevcutki insanın aklını başından alıyor ayaklarını yerden kesiyor inanamıyor insan doğanın böyle cömert oluşuna böyle mükemmel böyle eşsiz...yer gök kokuyor arkadaş...zamanı geçmek üzere olan narenciye çiçeklerinin kokusunu yeni başlayan zeytin çiçekleri kovalıyor adeta arada akşam sefaları karışıyor hele birde yasemin eklendimi dayanılmaz oluyor her nefes alışınız başka bir karnaval başka bir şenlik...lakin ne dersem diyeyim anlatılmaz yaşanır bir durum...koku olayı çok karmaşık birşey zaten insanın içine işleyen böyle her birşeyi derinlemesine kadar hatırlamanıza yardımcı olan...malum taşınma telaşındayım bıkac zamandır eşyalarım orada burada toparlanmaya çabalıyorum gideceğim güne kadar en azından toplu kalma çabası benımkısı dun sevdiceğimin yeşil yakalı tşortu geldi elime benimkilere karışmıs...butun herşey boğazıma takıldı kaldı sanırsın yutkunmak ne hıç öğrenmemişim orada öluverıcem nefessızlikten...34 koca gun 34 upuzun gece geçmış 34 kes gunaymış 34...