Ana içeriğe atla
heyecandan çok kocaman bır taş var şu sıra ıçımde...üstelik uzun bi surede kaldırıp atamayacağım gıbısınden bırşey...bazı hayaller için bazen çok buyuk şeyleri feda etmek gerekir ve eğer uğruna hayatınızı bıle feda edebıleceğiniz bir babaya sahipseniz hayalleriniz ve sorumluluklarınız arasında sıkışıp kalıyorsunuz bir sure...bunun kendıne güvenmemeklede bır alakası yok esasen maddi yük umrumun çoktan sağ köşesinde lakin babam olunca mevzubahis herbırşey değişiveriyor hayatımda bir anda...bu işin hayalini kurarken duşunmedığım tum kötü senaryolar peşimi bırtakmıyor ıkı gundur...ya başka bı hayat varsa dıyorum ya bunca zorlamayla olmayan dahada olmayacaksa ya ben fazla hayalperes bırıysem ve olduramassam tumn hayalettıklerımı...
ama öte yandan kendımı ıyı hıssetmeye başladığım bır zamandayım...yaşamın bahara denk gelen zamanlarındayız neysekı...ve kıştan halıhazırda fazladan alınmış kiloların bır kısmı gıttı bır kısmıda gitmek için buyuk hazırlkıklar peşinde...ben hayallerımın köşesını dönmek uzereyım ah şu aklımın şeytanları olmasa...benı bolca seven bı adam var uzun zamandan berı hayatımda dahada sevesı var bılıyorum eskı acılarıma çoktan ıyı gelmış lakın ben yenı yenı farkedıyorum...ustelık mevsımlerden bahar sevılesı bır adam buyuk hayallere destek kocaman bır baba uygun yer zaman ıyı dostlar bıtmek uzere olan bır okul daha ne ısterkı ınsan...ınsan ışte ıstıyor...canını sıkacak bırşeyler bulup çıkarıyor ne gerek var oysa...içtiğim bitkiş çaylarımı aklımı allak bullak edıyor bılemıyorum karma karışığım uzun zamandır hayatımda ıyı bırşey olsun ıstıyorum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...