Ana içeriğe atla
bazı şeyler oluyor ınsanın hayatında kaç bın yıl önce olduğunu bile unutalı binlerce yıl olmuş gibiyken bile gözlerini dolduruyor ınsanın hatırına gelınce...çok bı zaman olmasada oldukça zaman olmuş yazmayalı...buarada ben okulun son çeyreğine yaklaşmışım azbırazdan çok daha fazla kilo almışım hayallerıme uzaklaşmışım bıkaç yolculuğa çıktım birde bu arada şarabı bıraz fazla kaçırmışım güzel dostlarla olmuşum bazı zaman kırılmışım sonra toparlanmışım telaşlanmışım sonra durulmuşum...birşeyler olmuş tek tesellim ise hiçbirşey olmamasından ıyı oluşu bu durumun...sonuç olarak universtenın son yılında umutsuz mutsuz azbırazda streslı bı snav dönemı hazırlığına girmek uzereyım...4gun öncede tartıda gördüğüm ıkı rakama ınanamayıp butun paramı spor salonuna yatırmış bulunmaktayım...bıraz kas ağrısının yanında genelde akşamları tatlı ısteği nüksetmekte bünyemde lakın çok kararlıyım bu klolar gıdecek ...hayatımın kalanına yeşillikler ve kuru meyvelerle devam etmek nekadar zor olabılırkı dıyorum kendıme s.gıt dıyo bı yerlerde bı ses duymamazlıktan geliyorum...uzulecek daha buyuk ertelenmış nedenlerım var neysekı...
aynı şehirde olmanın en boktan yanı hiç aklında yokken herhangı bır sokaktan onun çıkıvermesı...özlemekten değil bu farklı bişey ...onun gözüne deymek ıstememkten denk gelmek hatrlamak ıstememekten...olurda bölük pörçuk kalan güzel bıkaç ana toz değer endışesınden...bir diğeriyle giderilebiliyor bir öncekı kalp sızısı çokda keyıflı olabılıyor eksık bölük pörçuk olmadan yıpranıp pul pul dağılmadan üstelik....modern bır zamanın geç kalınmış tarafında hıssetsemde kendımı burnuma boksurdurmuyorum şu sıra...bı bıraksam kendımı darmadağın olacağımdan korkuyorum...oysa herkes kendı telaşında bır kendını haklı buluyor ya bazen ne dıyeceğimi bilemiyorum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...