sadakatimi sorgulamadığında esasen nasılda sevilesi bir adam oluveriyor...bunca sevgisizlik içinde üstelik dalgalı fırtınalı öle kızmış kabarmış bi denizde karşılaştığım liman misali şu sıra...oysa o bilmiyor bilemez hatta bilmesin de...ben hangi denizde boğum boğum boğulurken hangi gözün yeşilinde can verirken onun elini tuttum...nasıldım nasıl hissis vazgeçmiş bomboştum bir bilse kimseye dokunamazken istemezken onunla uyuyup ruhumu iyileştirdim...bılmesin...ben bunca zahmet verirken boğulduğum suları kurutmaya unutmaya o hiç bilmesin...şehirler zordur sayılı sokakları varsa üstelik büyükmüş gibi davranıp küçücük kalabiliyorsa bir anda çok zordur...yağmurdan kaçarken kaç doluya daha yakalanması gerektiğini düşünüp hayıflanıyorsa insan o şehirler zordur...şehir gel oyunlar oynama benimle kaçtıklarımı dönup dolaşıp karşıma çıkarma benım ruhumu rahat bırak ki daha çok seveyim sevdikçe özgürleşeyim...tırnaklarımı yemeyi bırakayım sokaklardan korkmayayım...gel anlaşalım oyunlar oynama benle...aşktan kim ölmüş geçiyor en nihayetinde bir diğeriyle üstelik hayat nasıl yalın nasıl sakin nasıl telaşsız...içimi ezme işte benim denizleri okyanuslar yapma liamanlarımı yakıp yıkma oyunlar oynama...ziyan etme biriktirdiklerimi...bazı adamlar iyidir...çaba harcamadan bi hazırlık yapmadan öylesine iyidir işte...sadece iyi olduklarından fazlasına lüzum duymadıklarından...üzmemek incitmemek gerekir böyle adamları...incinmişlikleri kırgınlıkları kızgınlıkları kalp sızılarını ondan çıkarmamalı...kötü biri olduğumdan değil derinimde çok birikmişim olduğundan korkuyorum bir diğerine zarar vermekten...öğreniyorum herkesi en derine yerleştirmemek gerekliliğinin önemini...
...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Yorumlar