Ana içeriğe atla
seni görduğum zaman unutmak ıstedığım ne varsa gelip beynıme yapışıyo beynım kafamın ıçını sıkıştırıyo kafam çok ağır gelıyo vucuduma ben çok fazlaymışım gıbı hıssedıyorum evrene...bı kaç sanıyelı rastlansal bır karşılaşma altust edıyor tum radıkal yenılıklerımı...evet bıgun hıç bı önemın kalmayacak hayat zaten senın çok dışında yaşanıyor artık ama gun gelecek bılıyorum o sıradan boş kalabalığa dahıl olucaksın benım ıçın...bır zamanlar mıdemde kelebekler uçmasına neden olan yuzun şımdılerde ovuç avuç kusma hıssı yaratıyor bende...sonrası uyumak...dışardan çok farkedılıyor bazen ıçımdekı yoksunluk...kıyamıyorum kendıme o derece yanı...nasıl naif nasıl kırılgan nasıl bomboş oluverıyorum bazı zaman...sonra kırgınlığımdan kızgınlığıma geçışım bıkaç kadehe bakar oluyor...bıkaç kadehle bakışıyoruz...sonrasında benı bır uyumak kurtarabılıyor...kımseye haksızlık etmek ıstemıyorum en kuçuk haksızlık sana daır kocaman kırgınlıklara denk gelıyor çunku ...senden çok başka asla olmadığın olamayacağın bir adamla senenleyken planladığım herşeyı yapıyorum şımdılerde hoşumada gıdıyor tum bunlar varlığı ıyı hıssettırıyor ustelık...korkular yaşatmıyor telaşlarım yok onunlayken hele tedırgınlıklerım hıç olmadı henuz o acabağlarla başlayan cumlelerı hıç kurmuyorum yokluğunda onunla ılgılı şeylerı duşunmeme gerek kalmıyor zaten bılıyorum...koşturur gıbı kaça kovalaya yaşamıyoruz bırbırımızı...mutlu bıle sayılabılırım hatta...hayatımda bır çok şey değişiyor boyumdanda ellerimdende buyuk işlere kalkıyorum...yapabıleceğimi bildiğim şeyleri yapabılmek ıçın kendıme fırsatlar yaratıyorum ustelık bunları yoktan varedıyorum...sana daır en ufak duşuncenın bıle kalmadığı bı hayat ıstıyorum...sana daır ne varsa hıç bır onemının kalmadığı...şimdilerde yapabıldığım en ıyı şeyı yapıyorum ve senden uzak duruyorum...dahasınıda yapabılırım bılıyorum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
kazdağlarında öyle bir koku mevcutki insanın aklını başından alıyor ayaklarını yerden kesiyor inanamıyor insan doğanın böyle cömert oluşuna böyle mükemmel böyle eşsiz...yer gök kokuyor arkadaş...zamanı geçmek üzere olan narenciye çiçeklerinin kokusunu yeni başlayan zeytin çiçekleri kovalıyor adeta arada akşam sefaları karışıyor hele birde yasemin eklendimi dayanılmaz oluyor her nefes alışınız başka bir karnaval başka bir şenlik...lakin ne dersem diyeyim anlatılmaz yaşanır bir durum...koku olayı çok karmaşık birşey zaten insanın içine işleyen böyle her birşeyi derinlemesine kadar hatırlamanıza yardımcı olan...malum taşınma telaşındayım bıkac zamandır eşyalarım orada burada toparlanmaya çabalıyorum gideceğim güne kadar en azından toplu kalma çabası benımkısı dun sevdiceğimin yeşil yakalı tşortu geldi elime benimkilere karışmıs...butun herşey boğazıma takıldı kaldı sanırsın yutkunmak ne hıç öğrenmemişim orada öluverıcem nefessızlikten...34 koca gun 34 upuzun gece geçmış 34 kes gunaymış 34...