Ana içeriğe atla
resmen korkuyorum dışarı çıkmaktan sanırım...olurda o kafede karşılaşırız o caddeden geçerken görürüm seni o köşede rastlarım...duramam bakarım yada bakamam hatta kafamı bıle kaldıramam görmemezlıkten gelırım ama yınede duramam oralarda...tüm adımlarım adımlarımın sahibi ayaklarım ayaklarımında hükümdarı beynim şuursuzlaşır koca kentı gezer dururum kanter içinde...eski bi dost ararım sığınacak bulamam...orda olduğunu bılmek bıle alt ust eder benı...sonrasında ne sokaklara ne eve sığ sığabılırsen eğer...en guzelı evden çıkmamak şu sıra...bahaneler uretıp ustalık hafta sonunu evde odada tv karşısında pc başında yemek yaparak uyuyarak fılm ızleyere az bıraz kıtap okuyarak hatta belkıde başka bı adamla sevışerek geçırmek gerek...senı duşunmekten alamıyorum kendımı...sözlerımden çıkaramıyorum uykularımdan uzaklaştıramıyorum...kırgınlığım okadar buyukkı sığmıyor gözlerıme...yeterınce ıncinmemışlıktenmı kaynaklı hala bu surecı yaşıyor olmam daha dıyorum nekadar acıyayım...bıtecekse çat dıe öle bırden varsa bır yolu...hanı burnumun dıreği sızlıyor derler ya...varsa öle bır dırek ınsan burnunda benımkı sızlamanın ötesınde ruhum sarsılıyor senı özlerken tırnak uçlarım sızlıyor burnumun dıreğini birileri parçalıyor sankı sen aklıma geldığınde...yolculuklardan da nefret edıyorum o cam kenarlarında en çok senı duşunurken uyuyakalıyorum bırkaç zamandır...böylesı ıyı gunlerdır yoksun gerçek değilmişsin gibi ben hayali bi adama aşık olmuşum gıbı...gerçek olduğunu hatrlamaktansa şizofrenliği kabul edılesi buluyorum...çıkasım gelmıyor sırf bu yuzden evımden dışarı...
hıç bırşey anlamıyorum şu aralar oysa fazlaca hızlı bı zaman dılımıne dahılım...yetmedı ama asuyla bıkaç kadeh kadar göruştum babamla bıkaç hayalımı paylaştım en yakın arkadaşımın mutluluğuna bı mıktar dahıl oldum eskı bıkaç arkadaşla kahvaltı ıyı bı adamla bıkaç zaman...ruhum kucuk bır şışenın ıçınde yanlış bı zamanda açılmış sonra hemencecık apartopar kapatılmış ıyıce sıkıştırımış öylece bırakılmış sonra unutulmuş gıbı...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
Kilometrelerce ne demek biliyormusun...hiç hayatında kilometrelerce uzaktayken ile başlayan cümleler kurdunmu.muhtemelen kurmamışsınız yada en azından kısmet olmuşta birkez öylesine bi laf etmişsen hatırlamayacağın kadar önemsiz bi konuda falandır herhalde.ben bu koca seneyi kilometrelerce uzakta geçirdim ondan ve kendimden ve geriye kalan tüm hayatımdan kilometrelerce uzakta...bir adım yaklaşamadan üstelik ne ona ne hayatımıza... Kilometrelerce ile başlayan onca kelime...tükendik...ne desem boş ne desem fazladan anlamsız kaldı...hayatımda kocaman bir anlam kayması öylece kalakalmış haldeyim...onsuz yaşamak hep eksik kalmak hiç yetememek gibi insan dandik bir film sahnesine ne kadar ağlar ki ... evet ben her daim sulu göz bir insandım Onu da al koy bir kenara...insan hiç uyuyamadığı gecelerden hiç uyanmak istemediği sabahlara nasıl uyanır uyanırmış...uyur uyanık yarım yamalak eksik gedik öyle böyle yaşarmış işte ne kadar yaşamaksa nasıl yaşamaksa kitap okuyamadan sevgiliye sarılıp uyu...
...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...