Ana içeriğe atla
acımı çekıorum lan ben hala...atmaya kıyamadığım bı gravat ve silmeye kıyamadığım bı fotograf yuzunden mı şımdı böle salya sumuk oldum yıne...geçen akşamkı konumu etkıledı benı acaba...bı kışının sevdığı kışıyı unutması bılmem kaç ay bılmem kaç saat surermış...böyle bışeyın istatiği mi olur lan...insanın hıç bı beklentısı kalmamışken bıle geçmışe takılmış olması guzel tum zamanları delı gıbı özluyo olması ne tuhaf...şimdi çıkıp gelse tek lafına ınanmıcağım bı adama salya sumuk yatağa oturmuş ağlıo olmak çok can sıkıcı...kedi beslemek bıle yetersız şu saatde bıde uzerıne bı çıft balık alsam daha ıyı gelır mı dıye duşunmeden edemıyor ınsan...bı bu hafta sonları delırtıyo benı bıde böle takıntılı olduğum kuçuk ama çok içimi kanırtan guzel zamanlar...ne yapsam ki ben...evdekı eşyaları değiştırdım bazı şeylerı attım arkadaşlarımla ıçmeye çıktım saçımı boyattım manıkur yaptırdım yenı bı kıtaba başladım haftaya spora başlıcaz o arada ufak bı aıle arkadaş kaçamağı sonra grişimcilik kursu hevesi daha ne yapayım da bu duruma duşmeyeyım...değil ona daır zamanlara uzulmek duşunmek bıle ıstemezken ...ınsan kendıne kızma konusunda yetersız bı varlık bence...kendımle savaşmaktan vazgeçelı çok olmuştu ustelık...ama...sanırım sadece istatistiki verilere uygun  olmaya çabalıyorum bu gece...uyusam geçecek bılıyorum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
Kilometrelerce ne demek biliyormusun...hiç hayatında kilometrelerce uzaktayken ile başlayan cümleler kurdunmu.muhtemelen kurmamışsınız yada en azından kısmet olmuşta birkez öylesine bi laf etmişsen hatırlamayacağın kadar önemsiz bi konuda falandır herhalde.ben bu koca seneyi kilometrelerce uzakta geçirdim ondan ve kendimden ve geriye kalan tüm hayatımdan kilometrelerce uzakta...bir adım yaklaşamadan üstelik ne ona ne hayatımıza... Kilometrelerce ile başlayan onca kelime...tükendik...ne desem boş ne desem fazladan anlamsız kaldı...hayatımda kocaman bir anlam kayması öylece kalakalmış haldeyim...onsuz yaşamak hep eksik kalmak hiç yetememek gibi insan dandik bir film sahnesine ne kadar ağlar ki ... evet ben her daim sulu göz bir insandım Onu da al koy bir kenara...insan hiç uyuyamadığı gecelerden hiç uyanmak istemediği sabahlara nasıl uyanır uyanırmış...uyur uyanık yarım yamalak eksik gedik öyle böyle yaşarmış işte ne kadar yaşamaksa nasıl yaşamaksa kitap okuyamadan sevgiliye sarılıp uyu...
...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...