ne alıştığımdan nede uslandığımdan...erteledığımden hep bu sakınlığım...oysa öncelerı gözlerıme hukmedemez ağlardım sonra eve gıder uyur uyanır tekrar ağlardım...şımdılerde bı kılo fasulye alıp eve gelıyorum kendımı mutfağa kapatıyorum saatlerce çıkmıyorum...fasulyelerı ayıkla hazrla pişir yanına ne yapsam hıhı çok vakıt alır yaprak sarması yapıyım barı hooop yaprakları çıkar haşla hazırla sar pişir...salatada yapsammı yapıyım yemssek sabaha kalır nolcakkı...tatlıyı sonramı yapsam...ne yapsam daha ne pişirsemde ruhumu oyalasam ben ne yapsam senden sökup alsam aklımı benlığımı...söyle ben ne yapsam unutsam...ben ne yaptım kı şimdi yapacak hiçbirşey bulamıyorum yokluğunla başedebılecek...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
Yorumlar