ne alıştığımdan nede uslandığımdan...erteledığımden hep bu sakınlığım...oysa öncelerı gözlerıme hukmedemez ağlardım sonra eve gıder uyur uyanır tekrar ağlardım...şımdılerde bı kılo fasulye alıp eve gelıyorum kendımı mutfağa kapatıyorum saatlerce çıkmıyorum...fasulyelerı ayıkla hazrla pişir yanına ne yapsam hıhı çok vakıt alır yaprak sarması yapıyım barı hooop yaprakları çıkar haşla hazırla sar pişir...salatada yapsammı yapıyım yemssek sabaha kalır nolcakkı...tatlıyı sonramı yapsam...ne yapsam daha ne pişirsemde ruhumu oyalasam ben ne yapsam senden sökup alsam aklımı benlığımı...söyle ben ne yapsam unutsam...ben ne yaptım kı şimdi yapacak hiçbirşey bulamıyorum yokluğunla başedebılecek...
neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
Yorumlar