Ana içeriğe atla
hayatıma girdiğinde festivaller şölenler kurulmuştu içimdeki deltalarda şimdiyse derin bir temizlik  ihtiyacı yaratıyorsun bünyemde...okulmu işletiyoruz yarıyıl tatilimi veriyoruz???anlamadım ki ara vermek nedir...yüzyıllar boyu anlamaya çalıştığımız karşı cinsin esasen anlaşılacak hiçbir yanının olmayışı belkıde bu denlı hayalkırıklığının sebebi...etrafıma bakıyorum yanlız olmadığımı görebılecek kadar azbuçuk zekaya sahibim de bu duruma katlanan tüm  kadınların nasıl bi kafaya sahip olduklarını bulduramıyorum...bizler dokuncukça gördükçe kokusuna alıştıkça severken bi adamı onlar okadar hızlı tukenıyorlarki...biz zamanla daha çok alışıp bağlanıyoruz onlarsa sıkılıp vazgeçiyor...sabah kalktığımda icimdeki temizlik isteği ağzımdan çıkmak üzereydi...kızgınlığım kırgınlığım mutsuzluğum tamamen şekıl değiştrmişti ve öyle güçluyduki karşı koyamadım...en son hatrladığım kafamda bir bant elimde vileda...tüm eşyaların yerlerini değiştirdim yatağı aldım başka bi tarafa çektim olmadı yetmedi...masa...yok yeterınce zorlamıyordu sankı...komidin...şifonyer...yok yok geçmıyordu böyle...3kapılı gardrop...ve evet...gardrobu tek başıma odanın bı ucundan dığer ucuna geçırmek nasıl ıyı geldı...sanki yıllardır çözemediğim herşeyı çözmüşcesine hafifledim...bununlada bitmadi tabi kıyafetlerim takılarım kitaplarım  kalemlerim neyım varsa işte tüm ıvır zıvırımı tek tek elden geçirdim...saatlerce odada bı o yana bı bu yana hırpaladım kendımı...bi baktım akşam olmuş toz paz içeirisnde kalmışım bu defada duşa grdım çıkaramadım kendımı...yalan söylemeyeyım şımdı hangi ara ağladım hatırlamıyorum...bişeylerden önce yada sonraydı...sonrası uyku...şımdı şiş gözlerim başımdaki ağrı ve içimdeki boşluğu saymassak çok ıyı durumdayım...hala uykum var neyseki mınnettarım kendıme...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
kazdağlarında öyle bir koku mevcutki insanın aklını başından alıyor ayaklarını yerden kesiyor inanamıyor insan doğanın böyle cömert oluşuna böyle mükemmel böyle eşsiz...yer gök kokuyor arkadaş...zamanı geçmek üzere olan narenciye çiçeklerinin kokusunu yeni başlayan zeytin çiçekleri kovalıyor adeta arada akşam sefaları karışıyor hele birde yasemin eklendimi dayanılmaz oluyor her nefes alışınız başka bir karnaval başka bir şenlik...lakin ne dersem diyeyim anlatılmaz yaşanır bir durum...koku olayı çok karmaşık birşey zaten insanın içine işleyen böyle her birşeyi derinlemesine kadar hatırlamanıza yardımcı olan...malum taşınma telaşındayım bıkac zamandır eşyalarım orada burada toparlanmaya çabalıyorum gideceğim güne kadar en azından toplu kalma çabası benımkısı dun sevdiceğimin yeşil yakalı tşortu geldi elime benimkilere karışmıs...butun herşey boğazıma takıldı kaldı sanırsın yutkunmak ne hıç öğrenmemişim orada öluverıcem nefessızlikten...34 koca gun 34 upuzun gece geçmış 34 kes gunaymış 34...