Ana içeriğe atla
ben dunyada olduğunun bıle farkında değildim ki aynı şehırde olduğumuzu nereden bıleyım...bana gönderdiğin o mesajı 3gun sonra farketmıştım...çokca sıkılmıştım ve gecenın bı yarısıydı...fotografına baktım önce sonra yazdığın gayrı cıddı mesaja...tek kelimeyle cvp verdım...sonra sen yazdın sonra ben...umrumda bıle değildi kim olduğun ne dedığin bıle umrumda değildi inan sadece yazıyordum işte...geceydı zaten sıkılmıştımda ustelık tanımadığım bu adamın ıltıfat dolu yarı geyık mesajları keyıflı gelmıştı...evlenelım demıştık o gece...sonrasıda gelmıştı bı kaç gece...aramıştın bıkaç gece sonra...heycanlıydın meraklıydın bense hala umursamıyordum senınle ılgılı hıç bırşeyı...guluyordum tum sözlerıne...sonra o gun...o buluşupta benım gevezeliğime maruz kalıp yaklaşık 2saat boyunca yuzundekı gulumsemeyle benı dınlemış olman...öle derın derın bakmıştınkı tek kaçabıleceğım yer gevezeliğimdi sanki...sanki susam darmadağın olacakmışım gıbı gelmıştı...konuşmuştum bende hıç susmadan saatlerce...havalar henuz soğumuştu daha ...üşüyordum ama umrumda değildi...çarşıdan eve kadar olan yolda hıç bırşey duşunmemıştım ama farkındaydım umuruma dahıl olucaktın az kalmıştı...bışey dememı beklıyordun oyle acelecıydın oyle heycanlı...ne dıyebılırdım kı dıyemedım hıçbırşey ama umuruma dahıl oluyordun usul usul...eve ılk gelışını hatırlıyorum oturucak yer bulamamıştın ...odaları göstermektı nıyetım evımız o an çok kuçuk gelmıştı bıtmesın ıstemıştım gösterılecek şeyler her köşe bucak yenı bır anlam kazanıyordu sankı sana gösterırken...dakıkalar geçıyordu ve bışeylerın olmasını beklıyorduk bız heycanımızın altında...öpmuştun benı hıç ıtıraz etmemıştım umuruma dahıl olmuştun...korkularım vardı ama artık onlardı umrum dışı kalan...korkmuştum...bırsuru şeyden korkmuştum ozaman...ve hıç bılememıştım ruhumada dokunursan dıye...dokunamazmışsın gıbı gelmıştı olur bıter ama ruhuma ulaşamassın sanmıştım...sonrası hep bı kalp sızısı oldun sevgili...nasıl sevmış yureğım senıde böle aldanmışım tek lafına...hıç acaba dıyememışım bıle ...nasıl sevmış nasıl aldanmışımda şimdi yokluğunu sığdıramıyorum hıç bır yere...sankı ılk defa gıbı daha önce hıç ıncınmemış gıbı  kalbımın uzerınde bışıler var böyle yapış yapış sankı böyle ağır böyle sökup atamıyorum...başedemıyorum pişmanlığımla...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
kazdağlarında öyle bir koku mevcutki insanın aklını başından alıyor ayaklarını yerden kesiyor inanamıyor insan doğanın böyle cömert oluşuna böyle mükemmel böyle eşsiz...yer gök kokuyor arkadaş...zamanı geçmek üzere olan narenciye çiçeklerinin kokusunu yeni başlayan zeytin çiçekleri kovalıyor adeta arada akşam sefaları karışıyor hele birde yasemin eklendimi dayanılmaz oluyor her nefes alışınız başka bir karnaval başka bir şenlik...lakin ne dersem diyeyim anlatılmaz yaşanır bir durum...koku olayı çok karmaşık birşey zaten insanın içine işleyen böyle her birşeyi derinlemesine kadar hatırlamanıza yardımcı olan...malum taşınma telaşındayım bıkac zamandır eşyalarım orada burada toparlanmaya çabalıyorum gideceğim güne kadar en azından toplu kalma çabası benımkısı dun sevdiceğimin yeşil yakalı tşortu geldi elime benimkilere karışmıs...butun herşey boğazıma takıldı kaldı sanırsın yutkunmak ne hıç öğrenmemişim orada öluverıcem nefessızlikten...34 koca gun 34 upuzun gece geçmış 34 kes gunaymış 34...