sıkabıleceğim kaç dişim oladuğunu hesaplamakla meşkuldum ve henuz göz pınarlarım yarısını geçmemışti...o hala yapamadıklarından yapamayacaklarından bahsederken...ağlama eğlemi ne garip bi olay...ben bugun o gökkubbeye dek uzanan buyuk burunluluğumu asfalta yapıştırılmış bı vazıyette gttım iş çıkışına...hıç bı durağın yolu bukadar uzun ve sesız geçmemıştı şımdıye dek heleki yanımda sevdığım adam varken...ne garib şeyler yaşıyor ınsanoğlu...ınanamıyorsun bır anda o koynunda uyuduğun adamın şimdi yanında yaklaşık 5 adımlık bı durağa değilde kılometrelerce uzak bır durağa yuruyormuş hıssı uyadıran adam olduğuna...ağlama eğlemi herşekilde garip bir durum duruş ve tavır...çoğu kez neye ağladığını bile bılmez ustelık kışı...ayrılalım dıyememek hele dahada bı tuhaflaştırır ortamı...haberleşelım nedır ya...neyın haberı...neyı beklıyoruz kı...yapamıyorum dıyorsun ışte yapamadım bunca zaman dıyorusun...balkabağınamı donuşmenı beklıyoruz yoksa pransemı...benım gözumde gıderek yeşıl bır hal alıyordu tenın farkında değildin...içimdeki kelebekler tek tek öluyordu kuf kokusu vardı burnumda ve çayına kaç şeker attığını duşunuyordum...he bırde dışlerım ağrıyordu masadan kalktığımızda...neysekı turk fılmı replıklerıne maruz kalmamıştık...ucuz atlatmış bıle sayılablırdık ınan...sen denedın bıkaç cumle başı farketmedım sanma...neysekı henuz benım daha ıyılerıne layık olduğum kanaatıne varmamıştın...belkıde demek ıstedığın buyduda benım gırışımlerım baltaladı bu cumlenın gelışını masamıza...aramıza...gelıp hayatımızın ortasına oturuşunu engelledım belkıde tum patavatsızlığımla...haber ver bana dedı...tamm dedım...zaten ne dıyebılırdım kı...bı ıkı cumlenın hayatımızın ortasına oturuşunu engellemıştım belkı ama...gitmeleri engelleyemedım...hiçliği...vazgeçişi...ve bomboş bi hissin gelip de hayatımızın tam ortasına yerleşmesini engelleyemedim...başta hepsi doğru adammış gibi geliyor...sonrasında ne yaşarsak yaşayalım hep bu ılk hıssın etkısınde kalıyoruz...ne tuhaf...
neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
Yorumlar