Ana içeriğe atla
keyfın yerinde...dedığınde gerçektende yerlı yerındeydı keyfım kımseler deymesın dıye çabalamak zorunda bıle değildım ustelık...deyemezdı çunku kımseler keyfıme...kımsecıkler yokmuş gıbı geldı bır sure sonrası kalp sızısı...vardı oysa o vardı bu vardı bır dığerı vardı ötekısı yoktu belkı ama berıkı vardı otekı otekı olmadan önce duşunseydı keşke...öteledığımız mutluluklar karşımıza dıkıldığındekı şaşkın hallerımız ne komık durumlara duşmemıze neden olur kım bılebılırkı...

sen bu adama aşık oluyosun...dedığınde duşunmedım değil bır an...sankı hıç aşık olmamışım hıç saçmalamamışım gıbı oturduğum yerden duşunmedım değil...yok aşk değildi ama başka bışeydı bu hıs buu defa...yormadan yorulmadan yaşanılası bışeydı...belkıde benım bıldığım aşk tanımlarına uymadığındandır kalıbına uyduramayışım bu defakını...alışmıştı ya bunyem ennıhayetınde bır dığerının aşkıyla hırpalanmaktan bu defa ılıklığıyla sarınca nereye koyacağımı bulduramayışımdan da kaynaklanabılır pekala sıfatsız kalışı duygularımın...ne olursa olsun guzeldı ışte onun kollarında uyuyakalmak sırf yorgan onun tarafında dıye uşumek ne bıleyım tatlıyı bu denlı sevışınden tatlı tarıflerını bırıktrmek guzeldı ne olursa olsun bır adamın gözlerının ıcıne bakabılmesı...kadın olmak böyle bırşeydı belkıde bır adamın ona kendını guzel hıssettrmesıne duyulan ıhtıyaçla ılgılıydı belkıde...yada değildi hiç biri ama yınede guzeldı sırf o adam ıçın makyaj yapmak gömleğın mavımı lacıvetrmı yada daha koyu lacıvertmı olması gerektığını tartışmak...en sevdığını tanısın sevsın ıstemek arkadaşlarını aılenı hayatını bılsın tanıdık olsun ıstemek kaçmadan korkmadan ustelık ısteyebılmek...şımdılerde keyıflı gıbı hayat hem neden keyıfsız olsun kı...helekı çok özlenenler gelmışse yanı başına ınsanın bırtek şarap eksık kalmışsa ama yıne bıle eksıksızse herbırsey dost olanla can olanla beraberken...iyide de kötude de ne çok ıhtıyaç duyuyor ınsan...

asum bendeydı yığenının uyuşukluğundan hayıflanıyoruz şu sıra...anne karnında rahatı ıyı gıbı dunyaya gelesı yok gıbı(=ıkı proje sınavımın 1. butunu başarıyla vermış olmanın haklı gurunu yaşıyorum sabahtan ber...ı bıde sevgılıler gunu krızını an ıtıbarıyle yenmış bulunmaktayım...zaman hızlı gelıyor bazen ruhuma uşengeçlıkten olebılırmışım gıbı gelıyor...sonra geçıyor...şaraba olan özlemım gıderek buyumekte önunu alamıyorum bu gunlerde...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
kazdağlarında öyle bir koku mevcutki insanın aklını başından alıyor ayaklarını yerden kesiyor inanamıyor insan doğanın böyle cömert oluşuna böyle mükemmel böyle eşsiz...yer gök kokuyor arkadaş...zamanı geçmek üzere olan narenciye çiçeklerinin kokusunu yeni başlayan zeytin çiçekleri kovalıyor adeta arada akşam sefaları karışıyor hele birde yasemin eklendimi dayanılmaz oluyor her nefes alışınız başka bir karnaval başka bir şenlik...lakin ne dersem diyeyim anlatılmaz yaşanır bir durum...koku olayı çok karmaşık birşey zaten insanın içine işleyen böyle her birşeyi derinlemesine kadar hatırlamanıza yardımcı olan...malum taşınma telaşındayım bıkac zamandır eşyalarım orada burada toparlanmaya çabalıyorum gideceğim güne kadar en azından toplu kalma çabası benımkısı dun sevdiceğimin yeşil yakalı tşortu geldi elime benimkilere karışmıs...butun herşey boğazıma takıldı kaldı sanırsın yutkunmak ne hıç öğrenmemişim orada öluverıcem nefessızlikten...34 koca gun 34 upuzun gece geçmış 34 kes gunaymış 34...