Ana içeriğe atla
...bazen sadece o yanımdayken kendımı guzel hıssedıyormuşum gıbı gelıyor...ve sanırım ben bu hısten korkmaya başladım...başka zamanlardakı guzellık hıssıde o olmadığında gereksızmış gıbı hıssettırıyor...kadın olmaklamı ılgılıdırkı bu hıs bır erkeğın varlığımıdır guzel hıssetmemıze sebep onun bızı nekadar sevdığıyle yada ıstedığıylemı ılgılıdır tum bunlar...o sevdıkçemı guzelleşır benım ruhum...bazen okadar bakımsız çırkın şışmız gozler bembeyaz bı yuzle bakıyorum kı ona kendımden nefret etmenın eşiğinde oluyorum...çabalasamda ıyı hıssetmıyoken ustelık...ama o oyle bı laf edıverıyorkı görsenız dunyanın en guzel kadını kollarında sanarsınız...gelde kendını victoria secret mankenı sanma şımdı...


guzel işte şimdilerde amaçsızda olsa yaşamak...öğrencılık bıtıcekte ne bok yıcez dıye duşunmedığım tum zamanlar guzel işte...asunun bu hafta burda olması bı de uzerıne mınıcık burnuyla mavış gözlerıyle ınsanı dunyanın ıyı bı yer olduğuna ınandıran bebeğimizin doğmuş olması...sevdıceğımın sıkıntılı olsada her daım yanımda olma çabası...benım artık o adamı hıç özlemeyışım...herşeyın bır dığerıyle geçebılıyor olması...savaşmadan sevılmenın ruhuma ıyı gelışı...annemın şalı...guzeldı ışte...bu hafta gıtme planları yapmaktayım gızlıden hava soğuk ben salya sumuğum bır mıktar ama planlar yapmaktan alıkoyamıyorum kendımı...bazen sahlep sadece tarcının değerını kanıtlamak ıçın uratılmış gıbı hıssedıyorum...zaten kışta bır ınsanın dığerı ıçın yaratıldığının en buyuk kanıtı gıbı değilmi...(=


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...