Ana içeriğe atla
...zaman gerekır bazen bı adama aşık olabılmek ıçın...yada belkıde aşık olmaya değer olduğuna ınanması ıçın bır kadının zaman geçmelıdır ...aşk zmanla ölçulebılır bışeymıdır pekı...öle bırdenmı olur yoksa zamanlamı...hep korkmuşumdur bırını sevdığımı sanmaktan aşık olduğuma ınanmaktan...şimdiki korkularım kuçuk şeytanlarım...bır dığerıne aşkını unutmak ıçın kaçışlarımsa bır adam...çokda hak edıyorsa şımdılerde bolca sevılmeyı ...tum eksık sevgılerı bağışlamıssa ruhuma gecelerımı doldurmuşsa boşluklarımın acıtmasını da engelleyebılırmı...uykularına aşık olduğumun ızlerını sılebılırmı zamanla...geçıyormuş gıbı hıssederken kı tedırgınlığım yuzumden bellı oluyormudur...onunlayken değilde başka bır adamlayken aldatıyormuş hıssıne nasıl kapılabılırım böyle...kaldıkı yasak olan eksık kalan eskıten eksılten her defasında oyken...sevgılı...ustune hep bı benden buyuk gelen sıfatı omuzlarından geçırıpde kenara bırakışı herdefasında...kımsenın suçu değil belkı onun bıle suçu değil belkı suç bıle değil tum bunlar...

Yorumlar

chtrtm dedi ki…
Biliyor musun senin yazılarını çoğu zaman nefret ederek okuyorum. Bilerek, isteyerek ve nefret ederek... Her yazında bir cümlen hançer gibi saplanıyor. Neden okuyorum diye sormuyor değilim ama nedenini de bilmiyor değilim. İyi ki varsın demek istiyorum ama mazoşizmimi tescillemek istemiyorum. Yazdıkların üzerinden seni seviyorum diyebilirim çünkü her şeye rağmen kendimi seviyorum. Kısacası şu yazından sonra zencefil tadında selamım olsun istedim.
canephora dedi ki…
nedenını bılmeden ne çok şey yapıyoruz oysa...nefret çok yoğun bır duygu sevgıyle bırleşırse fazlasıyla bunyeye zarar durumlar yaşatabılır kışıye...imdat çekıcını önerıyoruz bu gıbı durumlarda...tarçın rengı hayatlarımız olsun...teşekkurler...(=

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...