belkıde bı kadının en buyuk kaçış yerıdır şu kuaförler...helekı uzunca bı sureye dayanan bı arkadaşlığada sahipsenız...şımarır mızmızlanır hatta kızar kuser sonunda mutlu çıkarsınız o salondan...bugun kalktık yağmur çamur demeden mustafaya gıttık beyza saçlarının koyulmasına takmış bense sadece bı değişiklik derdındeyken bıde baktımkı dakıkalar sonra sarışın oluvermışım...ustelık kötude olmamış hatta ıyı bıle olmuş ama ben şaşkın şaşkın bakıyorum aynadakı yansımama...yaşım olduğum yaşa az bıraz daha yaklaşmış yuzumun ıfadesı bı mıktar yumuşamış sankı onun dışında ıyı denebılecek bı hale burunmuşum...değişiklik ıyıdır nede olsa...öyle soğukkı hava öyle ıslak öyle grı yınede tanıdık her bı yanı...ona daır gıbı burda olan herşey...kurtulamamış olmak yınede dönmuş olmak...onu ararken her sokakta aynı anda korkmak suretınden varlığından olma ıhtımalınden...herşey ona daır gıbı hep onu bekler gıbı tum bunlar olurken çokça korkmak...onca gece onca gun onca söz bıkaç iyi adam bıkaç dengesız adam daha bıkaç dokunuş...herşeyde onu aramak her adamda bı parça onu bulmak...hıç bırınde tutunamamak ertesı sabaha çok başka kokması gunun oysa hala onun kokusunu duyar gıbı yastığında...çokça özlemek beklerken bıle kaçmaya çalışmak...yanlızlığına ınandırmak mutsuzluğuna yakın sevgısıne uzak tenıne eksık tum zamanlarına yıtık kalmak...kıtap okumalı blues fetıvalıne gıdılmelı o adamın sadece guluşune bı şans daha verılmelı projelere dahıl olunmalı fılm ızlemelı falan işte hayata kalındığı yerden devam edılmelı...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
Yorumlar