Ana içeriğe atla
...bir nedeni yok sadece öptüm diye bi kitap vardı ismi ozmanda çok hoşuma gitmışti şimdi aklıma gelınce yıne hoşuma gitti...bi çok şeyin nedeni yokki...esasen hiç birşeyin nedeni yok...özlemenin bir erkeği...nefesine kadar belındeki ize kadar yatağın sol yanında yatmasına geceleri bazen sayıklamasına her an gidicekmış tavırlarına vede gitmesine kadar özlemek...bi nedeni yokki tüm bunların...kocaman bi şehirde kaybolmamak ıçın sokak ısımlerıni ezberleyerek gezerken bile...tıklım tıklım barlarda güzel insanlrla dans ederken bile...sabahın körunde çekıme gecenın bı yarısı montaja girsen bile...hatta kalıcak yer ararken bile...özlemek onu...zaman diyorum işe yarıcaksan yara...şehir diyorum sonra susuyorum...bu şehrin en bılındik sokağında aşık olduysan o adama ondan kaçtığın şehir burası olmamalı...ödüm patlıyo arıcak dıye hücrelerım bıle korkuyo bişi yazıcak bişi dicek diye...özleyen kadınlara has bı dayanıksızlık var şu sıra uzerımde...kendıme bırakılırsam bır sure sonra geçıcek...her adamda aynımı olur...olmaz ki ...hele benım aptal gönlum takılmış kalmışsa uykularına...neyseki okunacak kitaplar var henuz halı hazrda ruhu avutan...nerden bulupta açtıysam halil sezaimidir nedir insanın ıçınde aç bı 70lıkte çenen kapansın havası yaratıyo...yanlız ıçmeyıde sevmemki...şöyle sevılesı bırılerı olsa ıkı kelımesı yetse yaşamdan zevk almaya...bugun butun gunumu ofıste kitap okuyup kahve içerek geçirdim sonrasında aıle dostu zıyaretı yapıcaktım kı maç nedenıyle felç olmuş bı tarfıkte toplamda 3buçuk saat geçırdım sonrasında da yurumedığım için kendıme kufrettim...neyseki eve gelmek okadar zor olmadı...sonra onu özledım ....biraz fazla özledim...şimdiyse susam sokağı pijamamı giydım cümle kurma çabasındayım bırazdan özguncuğun ve berkaycığın bana tahsıs ettığı odama gıdıp zıbarıcam...genelde evde olmadıkları için sanırım böle bi birden ev sahıbı olmuşum havasına gırıyorum ara ara hıhıı...neysekı az kaldı belırsız abuk zmanların geçmesıne haftaya ya tıpış yıpış izmit yada istanbulda yaşama çabası...bilemiyoruz şuan...beklemekteyiz bi çok şey gibi....

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
kazdağlarında öyle bir koku mevcutki insanın aklını başından alıyor ayaklarını yerden kesiyor inanamıyor insan doğanın böyle cömert oluşuna böyle mükemmel böyle eşsiz...yer gök kokuyor arkadaş...zamanı geçmek üzere olan narenciye çiçeklerinin kokusunu yeni başlayan zeytin çiçekleri kovalıyor adeta arada akşam sefaları karışıyor hele birde yasemin eklendimi dayanılmaz oluyor her nefes alışınız başka bir karnaval başka bir şenlik...lakin ne dersem diyeyim anlatılmaz yaşanır bir durum...koku olayı çok karmaşık birşey zaten insanın içine işleyen böyle her birşeyi derinlemesine kadar hatırlamanıza yardımcı olan...malum taşınma telaşındayım bıkac zamandır eşyalarım orada burada toparlanmaya çabalıyorum gideceğim güne kadar en azından toplu kalma çabası benımkısı dun sevdiceğimin yeşil yakalı tşortu geldi elime benimkilere karışmıs...butun herşey boğazıma takıldı kaldı sanırsın yutkunmak ne hıç öğrenmemişim orada öluverıcem nefessızlikten...34 koca gun 34 upuzun gece geçmış 34 kes gunaymış 34...