Ana içeriğe atla
...şehirler terketmenın bır erkeği unutmaya yetmedığını öğrendığımde çok daha küçüktüm çok daha kırılgan çok daha cesur belkide...yetmez birim de dha bi kolaylaştırır herbirşeyi...önce ihtimalleri bitirrir yollar sonra takipleri...bir tek özlemek kalır...oda bir diğeriyle giderilebilir bir hal alır bıkaç gun batımı sonrası...şimdi biriktrdiğim sevgilerimi çalıp vermeliğim diğerlerine...sana ait olana el uzatmak gıbı gelıyo...başkasını sevebılmek yenıden kokusuna alışmak tenının puruzlerını ezberlemek ...pekı ya uyuduğunda senın gıbı çocuk olamassa dıye tedırgın ıçımde bıyerler...şimdi bunca koşturma bunca telaş bunca zaman değişen onca şey koca bişehire karşı donkişotluk oynarken ben aklımda yarım kaldığımız zamanlar var...küçücuk kalmış gıbıyım bu koca şehırde ınadına metroya bınmıyorumda yuruyorum caddelerı hergun ışe gıderken...aklımı yakalayınca senın kenarında duşmemek ıçın parmak uçlarımda dönuyorum sabahlara...bu defa bıtmışmıdır dersın yapabılmışmıyımdır...aitlık hıssını yıtrdığım anlardakı tedırgınlığımı anlatamm...valızım kırlı çamaşırlarım hala temız kalmayı başardıkları ıçın ayrdıklarım...sonrasında ne olacağını bılmeden yaşamak...başka bı hayatın dıbıne kadar gelıp ölece kalmak gelen sparışın içinden sos çıkmaması metroyu değil yurumeyı seçmek öğle yemeklerınde slata yemek yanlış sokağa aynı gun ıçersınde bırden fazla girmek sabaha kadar hayatında ılk kez montajda olmak hıç tanımadığın ınsanların yanında yıllardır ordaymışsın gıbı davranmak bir adamın heycanına kayıtsız kalmak ötekıne ınanamamak en nıhayetınde yıne onu çokça özlemek...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
Kilometrelerce ne demek biliyormusun...hiç hayatında kilometrelerce uzaktayken ile başlayan cümleler kurdunmu.muhtemelen kurmamışsınız yada en azından kısmet olmuşta birkez öylesine bi laf etmişsen hatırlamayacağın kadar önemsiz bi konuda falandır herhalde.ben bu koca seneyi kilometrelerce uzakta geçirdim ondan ve kendimden ve geriye kalan tüm hayatımdan kilometrelerce uzakta...bir adım yaklaşamadan üstelik ne ona ne hayatımıza... Kilometrelerce ile başlayan onca kelime...tükendik...ne desem boş ne desem fazladan anlamsız kaldı...hayatımda kocaman bir anlam kayması öylece kalakalmış haldeyim...onsuz yaşamak hep eksik kalmak hiç yetememek gibi insan dandik bir film sahnesine ne kadar ağlar ki ... evet ben her daim sulu göz bir insandım Onu da al koy bir kenara...insan hiç uyuyamadığı gecelerden hiç uyanmak istemediği sabahlara nasıl uyanır uyanırmış...uyur uyanık yarım yamalak eksik gedik öyle böyle yaşarmış işte ne kadar yaşamaksa nasıl yaşamaksa kitap okuyamadan sevgiliye sarılıp uyu...
...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...