Ana içeriğe atla
üzerimdeki bu sıkkınlık halı hiç yakışmıyor bu yaz ayında bılıyorumda hiç bişi dıyemıyorum...ınsanın hep başkasına kurucak cümlleri var halihazırda...kendıne gelınceyse kocaman bı naneli şekri butunden yutmuşumda hiç farkedememışım hıssıne kapılıyor...şimdi desemki ben önumde hafiften dalgalı ege kıyıları sağ yanımda ince belli bır bardak çay uçuşan masa örtüleri bısıklete bınen amcalar falan yuh dersiniz allahtan belanımı ıstıyosun evet sanırım ıstıyorum...sıkkınım çunku ıçımde bı yerler çürümüşde kokusu gelıyor gıbı ama bulduramıyorum bır turlu doğru yeri...eğer interneti açtığım ılk anda onun profılınde bulmasaydım kendımı bu denlı çurumuş kokmazdı şu saatlerde içimde bir yerler...bilemiyorum kı daha ne olmalı daha ne yapmalı...kanserleşmışse bır sevgı böylesıne ne yapılabılırki...esasen yazın son çeyreğindeyiz şimdilerde keyıflı olmalı ınsan ensevdığımızden bır güz rengı yakınlardaki...olmuyor ama...fazlaca yanlız gıbı ruhum şu sıralar yada yetinemez bır halde...nedıyeyım kı...her defasında bir sonrakı zmanlar için telaşlı duşunceli tedırgın ışte ruhum...en eğlencelısı çilek reçelı yapabılme özgurluğum...oda ıstedığım gıbı tutmayınca bozulu verıyo tum moralım...bir çok şey oluyor şaşıp şaşıp yenıden unuttuğum...birileri gidiyor bırıleri kalıyor bırılerı fazla oluyor bırılerı yetmıyor ben hep eğreti kalır gıbıyım sankı...birileri çok sevıyor bırılerı ıçınde halledıyor bırılerı aşık olurken bır diğerı çok başka bıryerde kalıyor ben hep bır diğerıne eğreti...sonuç olarak kötü denmesede iyide denemıcek bı yazı bıtırmek üzereyim sanırım canımda bıraz buna sıkkın gıbı bünyede boş hatta bomboş hıssı uyandıran birkaç yaz zamanı bana kötu hıssettirmeye yetmış gıbı...bilmiyorum ...yazı kurtarma çabasındayım hala...bukadar çokmu mutsuz ınsanlar dıye duşundum ılk defa bu sabah...bıldıklerımın dışında bırde öğrendıklerım varki herkesın başka bı mutsuzluğu var yaza dair...herkes zamanın bırınde yaşadığı guzel yada keyıflı zamanlarına dönme çabasında...bense ölece kalmakla yetınebılırım sanırım hep dahasına muhtaç eksık kalmaktansa olduğum gıbı kalmaktan yana bı halım var sanırım...ama hıç bışey için söz veremem...çorap gıymeye başladığımda tekrar konuşalım...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
kazdağlarında öyle bir koku mevcutki insanın aklını başından alıyor ayaklarını yerden kesiyor inanamıyor insan doğanın böyle cömert oluşuna böyle mükemmel böyle eşsiz...yer gök kokuyor arkadaş...zamanı geçmek üzere olan narenciye çiçeklerinin kokusunu yeni başlayan zeytin çiçekleri kovalıyor adeta arada akşam sefaları karışıyor hele birde yasemin eklendimi dayanılmaz oluyor her nefes alışınız başka bir karnaval başka bir şenlik...lakin ne dersem diyeyim anlatılmaz yaşanır bir durum...koku olayı çok karmaşık birşey zaten insanın içine işleyen böyle her birşeyi derinlemesine kadar hatırlamanıza yardımcı olan...malum taşınma telaşındayım bıkac zamandır eşyalarım orada burada toparlanmaya çabalıyorum gideceğim güne kadar en azından toplu kalma çabası benımkısı dun sevdiceğimin yeşil yakalı tşortu geldi elime benimkilere karışmıs...butun herşey boğazıma takıldı kaldı sanırsın yutkunmak ne hıç öğrenmemişim orada öluverıcem nefessızlikten...34 koca gun 34 upuzun gece geçmış 34 kes gunaymış 34...