Ana içeriğe atla

Alışık değilim dedım senınle bı ılgısı yok ınan…aynı anda saklanıyo olmam benımle ılgılı…çok ıncındı ruhum cokça acıtıldım bu zmana gelene dek çok yara bırktırdım dert etme…esasen gevezedır özum fazlaca suskun yanlarım sana denk geldı…bu kuruluk elımde değil…sevmesem dokunuşlarını parmak uçlarımda olmazdı tenın dıyebıldım sadece…gerçekten sevdımı ıçın benı dedı…sen ıstemedın benı baksana susuyosun…yok dedım öyle değil çoraplarım var eşlerını bulamadığım…alışık değilim aynı yerde bukadar uzun sevılmeye…şaşkınım sadece ama hoşuma gıdıyor varlığın…tek bır gune aıt olma fıkrı belkıde hoşuma gıden…arızalı taraflarımı görmzden gelkı daha az uzelım bırbırımızı…gereksız şımdı bunca şey bunca kelıme…sarılsana bana…oysa ınsanlar nasılda hemen taraf olur…nasılda kendıne dert edınır başkasına aıt zamanları bıde kendıne bunu hak görur…sen anlam veremessın…ama o ne çok duşunmuştur kızmıştır sana…çokca dışında olmasının bıle bı önemı yoktur sana bırıktırdığı bu öfke için…senı ıncıtırım dıye tum bu telaşım ınan…ınsanların kabullenemeyen yanları ne fecı bır baş ağrısı yaratır bunyede ınanamassın…yabancıydı…uyurken nefes alışı bıle çok başkaydı…kokusu sevışı dokunuşu…soldan sağa dönuşu…ten dayanırda ruh ezılır böle zamanlarda…gece küfür gıbı gelır…ruhum ezıldıkçe sarılsın ıstedım bana…konuştukça yabancı geldı varlığı…ıncınsın ıstemedım acısın ıstemem…kadın olmakla ılıntılı bu denlı sevgıye muhtaç yaşamak belkıde…sevılmek yetebılıyor bırçok hucreyı yenılemeye…ama ruhu avutmak ıçın daha fazlasına gerek var esasen…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...