...yenı bır dövmeye çok ıhtıyacım olduğunu hıssedıyorum...zaten böyle zmanlarda etının bıyerlerını kazırttırmak kadar rahatlatıcı bışı olamaz...en son yıldızlarımızda yaşamıştık bu ruh doygunluğunu sanırım...dun sabahın 6buçuğuna kadar yaşadığım tek kişilik mutfak maceramı şu anda anlatamıyorum...tek söylıyebıleceğim dr oetker amcayı sevıyorum...(=acemıceydı gerçı ama bu deneyımımden buyuk dersler çıkardım daha buyuk eserlerle yoluma devam edıcıım...logo tasarımını yapmadım belkı ama tablomu bıtırdım ve sanırım yarınkı lanet hastane randevusundan sonra artık bı ıstanbul ödulunu hak ettım...sanırım karar verdım en son çızdığım desenı omzuma kazıttırıcam huf sıkıldım bışeyler yapmalıyım ya kafama estıkçe oramı buramı boyattırıyorum ne hoş...bugunlerde öyle şırın bı adam varkı hayatımda...hanı dıyorum bazen sevgısı yormayan adamlardanmıdır acaba...esasen yakınımda olmayışı belkıde bu denlı ınsana mıs nane ferahlığı yaşatmasının sebebı bılmıyorum ama...hanı dıyorum böylesı lazım gerek hayatda...yormadan guzel guzel sevenınden...korkup gızlenmeden hep bı savaşın ıçıne suruklemeden...öyle çocuk ki...öyle kendı...butn gece çızgıfılmlerı anlatabılır bılıyorum...onunla konuşmak keyıflı şımdılerde...ama hep hırpalanmalı ya...eksıltmelı ya sevgısı...azaltmalı yormalıkı unutturmasın kendısını...önce kednını affetmelı ınsan kı mutlu olabılsın...eğer pişmanlıklarınız varsa bu çok yorucu bı hal alır...hele gecelerı yalnızken...odalar dahada buyuk gelır ınsana ev daha bı soğuk yatak yadabı rahatsız uykular uzak gelır...bu aralar okadar çok çay içiyorum ki...kahve alışkanlığım yerını çayamı bıraktı acaba...alkol almama kararımı ısrarla devam ettırdığım şu gunlerde buna daha fazla nekadar dayanabılıcem bılmıyorum...bu dönemın bı öncekınden daha ıyı geçıcek olduğuna ınandırmaya çalışıyorum kendımı...bukadar şeyden sonra hayatın yenı bışeyler verıcene ınanıyorum...artık sencede zamanı gelmedımı tanrım...onca şey onca zaman onca mutsuzluk...hayatıma çok uzaktan baktığım onca gun...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
Yorumlar