Ana içeriğe atla
...yorgunum çok...huysuzumda...ve sanırım bı mıktar mutsuzum da...tahammülsüzüm...

...hayatımdakı bi çok şey benım kontrolumun çok dışında, aynı anda yanı başımda olup bıterken ben çok gerısınde kalmış tortu bı telaş hıssedıyorum içimde...kaldıkı uzak kalmak ıstedığım bı çok duruma ızınsız dahıl edılıyo olmak yeterınce keyfımı kaçırıyoken bıde uzerıne ıstenılen cevabı alma çabasında ınsanların gözlerını uzerıme dıkıp sorduğu onca soruya ıstedığı cvabı ınatla vermeme gayretım eklenınce hayat gereğınden fazla yorucu oalabılıyo bı anda...oysa kı ınsanlar yaptıkları şeylerın bılındık ve çoğu kez kaçınılmaz sonuçlarına katlanabılır yeterlılıkte olsa...etrafımda olup bıten onca şeye öylece yabancı gözlerle bakıyorum okadar hızlı değişebılıyo kı herşey yetişemıyorum...ne gucum var böyle bı çaba ıçın nede ısteğim şu sıra...kendıme kalmaya ıhtıyacım var fazlaca...doğrularım yanlışlarımın ıçıne gırdı...karman çöorman bı halde herbırşey...anlayamadığım şey başkalarına söylıyecek onca lafı varken kendı hayatında bocalayan ınsanlar nasıl hala bu denlı ukala davranabılır kı...ve tum bunların uzerıne bıde senın hal ve tavrlarını sorgulayabılırkı...sizin içiniz kaldırırsa benımkı bunu haylıhaylı kaldırırda dahıl olmamı kımse bekleyemez dımı...bu nasıl bı bencıllık nasıl bı beklentı...uzağında tutunuz benı hayatınızın kı bende bı mıktar nefes alabıleyım...bazen gereğnden fazla geveze fazla takıntılı fazla ayrıntıcı yorucu sıkıcı kırıcı olabılırım katlanılması zor anlaşılamaz dengesız olabılırım...ama susuyorsam ben bıle karman çormanımdır...dokunma bana kı dahada karışmasın herşey bırbırıne ...halıme bırak kı benı geçsın henuz vakıt varken...hangı doğru kıme göre yanlış olmuşta kımın yanlışı dosta doğru gözukmuş...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...