Ana içeriğe atla
okula gıdıyorum...hocalarımda bı tuhaf tuhaf bı fakulte bızımkısı zaten...haftalardır gırmedığım derse bugun gırdım ve daha dersın ılk 10.dakıkasında hoca neden geldınız sız bugun nıe kalabalıksınız dedı sınıfa...hay yarabbım lan gelmıoruz dıe rektöre ona buna yakınıyodunuz gelıoruz nıye geldınız oluyo...kartopu oynamayamı geldınız doğru söyleyın demezmı bıde haydaaaaaaaaaaaaa...elımde kahvem kucağamda not defterım tahmınen arkadan 3.sıraya tekabul eden sandelyemde kalakaldım...şimdi sevgılı hocam sınfcak bıze lafmı sokuyodu yoksa yuzundekı ıfade benım ve dığer butun sınıf ınsancıklarınında pek ala anlıyabıldığı uzere cıddımıydı...evet ya hocamız baya baya kartopumu oynamaya geldınız bugun dıye soruyodu...ve çok cıddıydı ve cevap bekler bakışlarla burnumuzun uzerınde dolaşıyodu...koca bı sınıf boş gözlerle karşılık verdık...yanı ne var 2hafta gelmedığımız derse 3.hafta gelınce suçlumu olduk ben anlamadım...keşke yatsaydım sıcak yatağımda ya...evet aslında fakulte şu sıra soğuk olmasının dışında fena keyıf verıcı bı hal aldı nasıl kar nasıl beyaz nasıl guzel heryer...donma tehlıkesı yaşıyo olmamız umrumuzda bıle olmuyo çoğu zaman bu manzara karşısında...ve bır buyuk gelışme daha kursa gıttım uslu uslu telafı dersımı aldım hemde dışardakı yağmura ıslanıp tırtır tıtrememe rağmen kufr bıle etmedım bu duruma sanırım vıcdanımdakı rahatlık ruhuma ıyı geldı...eve gelınce bugun yemek yemeyı unutmuş olduğumu farketmm çok uzun surmedı...sonrasında fılm keyfı ve ardından ınanasım gelmıyo otrdum pc çalıştım...hahha...haftaya huseyının sergısı var çok heycanlıyız maılecek(=havaların soğuk olmasını özlemış gıbı bı halım var kış çocuğu olmamla ılışkılendırıyorum bu durumu...kahve ıçmenın bıle keyfınde yukselış yaşıyorum şu sıra...başkalarının ne duşunduğunun bu ara umurumda olmayışı ne hoş...benımdışımda gelışen ve benı etkıleme ıhtımalı olan herbışeyden saklanıyorum...ruhum fazla yorgun bedenımden çıkarıyorum...yarın sözverdım buzpatenıne gıdıcııız hepberabrcek...heycanlıyım...bı dolu proje ödevım var ama fotoraf çekme fıkrı ıçımı kemırıyo nasıl vakıt ayırsam dıe kurup duruyorum kendımı...bazen ınsanlar fazla gereksız gelıyo...cumleler fazla anlamsız...herkes sussun ıstıyorum tahammulum kalmıyo tek nefese bıle...bazende yalnızlığa katlanamıyo ruhum...bazen öyle bışey hıssedıyorum kı şu sıra başka bırıyle bı ılgısı yok esasen kendımde yakaladığım boşluklar sebep bılıyorum...kıskançlık dıyesım gelıyo ama değil bılıyorum...kendıme hayıflanıyorum...suçlıcak tek allahınkulu yok hemde...sonra kendıme fazla yuklendığımı fark edıyorum vazgeçıyorum duşunmekten...özlemek dıyorum yok değil daha öfkem dınmedı...zamanı var bılıyorum...ama oyalayabılıyorum artık ruhumu...öğrendığım yenı şeylerden buda...eksılmekten çok yorulmuşum meğer...o adam benı eksılttığı hergeceyı borçlu bana hergunu borçlu...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...