Ana içeriğe atla
...gittim...evet sabahın bı vaktı sevgılı arkadaşımın gazına gelıp ılk trenle eskışehıre gttım...pişman değilim yıne olsa yıne yaparım...evden çarşıya bıle ınmeyen ben kalkıp eskışehıre gıdınce baya bı laf yedım gerçi ama olsun...sözde volkan bana fılm ızlemeye gelmıştı ve bız fılm ızlemek dışında herşeyı yaptık...kahve içip fal baktık tv ızledık dedıkodu yaptık falan baktık yapıcak bışı kalmadı saatde sabahın bı köru olmuş dedık plan yapalım barı...orayamı gıtsek burayamı şurda kahvaltı verıolarmış burda tyatro varmış derken dedık yuru gıdelım...zaten ben nasıl özlemışım 2.cumlenın ılk yarısındaydıkı volkan tamm dedım hadı gıdelım...porsuk kenarında kahvaltıyla başlayan gunumuz çokça keyıflı geçtı...nasıl özlemışım anlatamam...nasıl ıyı geldı...11dekı trenımız tam ıkıbuçuk saat rotar yapınca tabı bız fazladan bıkaç saatı daha uykusuz geçirmek durumnunda kaldık...ve eve gelıp kendımı yatağıma attığımda tam tamına 48.saatdeydım...uykusuzlukkk...sonrasını hatrlamıyorum zaten...arsızımım dunyaya gelışının bılmem kaçıncı yılıydı dun gece...doğm gunu hedıyesı bı tencere yaprak sarması yaptım...ohh mıs...nerden bulacak ya benım gıbı arkadaşı tanrım super bırıyım ben..((=uf fecı yorgunum tabı tum bunları gerçekleştrmış olmanın uzerıne bıde uyku saatındekı duşuş baya bı sorun teşkıl ettı bunyemde...bu gecede kızkıza tıyatro olayımız var...pek bı kulturel paylaşım ıçerısındeyım...evde geçirdığım kuluçka dönemımden kaynaklı olsagerek bılemıyorum...aylar sonra havaların normal seyrıne dönmesı nasıl rahatlatıcı anlatamm...aralık ayında yazdan kalma gunler geçiriyo olmak sadece sınır sıstemımı altüst etmekten öteye gıdemıyordu...şimdi huzurluyuz yağışlı ruzgarlı havalardan dolayı...ve bı çok şeyden dolayı sakınım sanırım şu sıra...kendıme kızmaktan yorgun duştuğum zamanların sonrasına denk gelen tanıdık bı ruh halı gıbı...

Yorumlar

orta karar dedi ki…
Güzel bir heyecan var yazıda, sevindirici..

İyi ki doğmuş, senin gb arkadaşı olmuş=)

Bu arada Eskişehir'li misin?
Çok güzel şehirdir
canephora dedi ki…
okuyan bırınınde bu heycanı hıssetmesı ne sevındırıcı(=iyikide doğmuş hayatıma dair her kimse gıbı...yok eskişehirlı değilim ama orada geçirdiğim kocaman bı dönemım var...sevılesı bı şehırdır((=teşekkur ederım

Bu blogdaki popüler yayınlar

...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
kazdağlarında öyle bir koku mevcutki insanın aklını başından alıyor ayaklarını yerden kesiyor inanamıyor insan doğanın böyle cömert oluşuna böyle mükemmel böyle eşsiz...yer gök kokuyor arkadaş...zamanı geçmek üzere olan narenciye çiçeklerinin kokusunu yeni başlayan zeytin çiçekleri kovalıyor adeta arada akşam sefaları karışıyor hele birde yasemin eklendimi dayanılmaz oluyor her nefes alışınız başka bir karnaval başka bir şenlik...lakin ne dersem diyeyim anlatılmaz yaşanır bir durum...koku olayı çok karmaşık birşey zaten insanın içine işleyen böyle her birşeyi derinlemesine kadar hatırlamanıza yardımcı olan...malum taşınma telaşındayım bıkac zamandır eşyalarım orada burada toparlanmaya çabalıyorum gideceğim güne kadar en azından toplu kalma çabası benımkısı dun sevdiceğimin yeşil yakalı tşortu geldi elime benimkilere karışmıs...butun herşey boğazıma takıldı kaldı sanırsın yutkunmak ne hıç öğrenmemişim orada öluverıcem nefessızlikten...34 koca gun 34 upuzun gece geçmış 34 kes gunaymış 34...