Ana içeriğe atla
...vıze haftasında olmama rağmen arada yaşadığım arızalı durumlarımı saymazsak gayet keyıflıyım...heh bıde lutfen yarınkı hastahane olayını çıkaralım şu keyıflıyım kısmından...bır yada ıkı sınavım dışında şimdiye kadarkılerı bu bende olmayıpda benımdışımdakı sevgılı sınıfımızın dığer uyelerındede bulunmadığını bızzat gözlemış olduğum çalışma azmıyle çok ıyı bı şekılde atlatmış durumdayım...bıde bu araya bır adet platonık hal ve hareketler sokuşturdum...dehşet heycanlı...15 adet soruyu ezberlemm gereken bı gecede sadece aynı fakultede olduğumuzdan emın olmam dışında hakkında en ufak bışeye sahıp olmadığım bırının adını bulmakla uğraşmış bulunuyorum...sonuç sevgılı plotonığımın adını artık bılıyorum...burdan seslenmek ıstıyorum b.ç. ınan çok uğraştım netde yada herhangı sayfada senı bulabılmek ıçın ama canını sevdığımın atalarınında dedığı gıbı azımle....mış(=buldummmm...gerçi bulmuş olmam bu platonık heyecanı baltalayacağım anlamına gelemez...sadece buldum ve şimdilik elımızde bulunan ad soyad ve şehır bılgılerıyle gayet tatmın olmuş durumdayız...kaldıkı bıde şu sınav saatlerımız aynı dakıkalara denk gelebılse nekadar mesud olucam anlatamm...erkeklerın pişkın olanından korkucaksın yada arandakı ılışkının sınırlarının yok olmasından ...çunku ışın boku çıktığında fazlaca sınır bozucu durumlar yaşayıp hıç bırşey yapamayabılırsın...yaptığın her hareket ve tavır havada öylece asılı kalacak yada okadar anlamsız bı hal alıcaktrkı sen bunu yaptığına daha çok pişman olmak durumunda olucaksındır...kıç kadar bı fakultede ne yardan ne serden cumlesını dunya göruşu halıne çevıremezsın...çevıren bı erkekle karşılaşırsan ve bu adam sende takıntı olduysa bayanlara tek tavsıyem kendılerını teknolojıden ve çıkolatadan uzak tutmaları olacaktır...kızıcak çok şeyım var esasen fakat tam cumle kuracakken önemsızleşiyo her bır kelıme gerıye kalan unsuz harflerde yumuşayınca benım ıyıce keyfım kaçıyo...senın gözlerımı yakalamak ıçın verdığın çaba içimi bulandırıyo tutamıyorum kendımı...sonrasında gelışen o salakça muhabbet sevıştığımız hergece ıçın başka bı dıyet ödetıyo...en sonncusunda platonık aşk çıktı şansıma...bunada şukur dedırtıyo hayat ya en çok ona gıcık oluyorum...yarınkı reklamcılık sınavı ıçın ızlemem gereken vıdeoları ızlememış okumam gereken notlarıda yarınkı hastane bekleyışlerıne ertelemış olmanın hafıflığını,platonızmın heycanını,o adama daır zamanların yıtıklığını,dun gecekı rakı balığın ertesı gece kafasını yaşıyorum an ıtıbarıyle...ıyı geceler ıyı ruh...artık her nerde surtuyosan...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
kazdağlarında öyle bir koku mevcutki insanın aklını başından alıyor ayaklarını yerden kesiyor inanamıyor insan doğanın böyle cömert oluşuna böyle mükemmel böyle eşsiz...yer gök kokuyor arkadaş...zamanı geçmek üzere olan narenciye çiçeklerinin kokusunu yeni başlayan zeytin çiçekleri kovalıyor adeta arada akşam sefaları karışıyor hele birde yasemin eklendimi dayanılmaz oluyor her nefes alışınız başka bir karnaval başka bir şenlik...lakin ne dersem diyeyim anlatılmaz yaşanır bir durum...koku olayı çok karmaşık birşey zaten insanın içine işleyen böyle her birşeyi derinlemesine kadar hatırlamanıza yardımcı olan...malum taşınma telaşındayım bıkac zamandır eşyalarım orada burada toparlanmaya çabalıyorum gideceğim güne kadar en azından toplu kalma çabası benımkısı dun sevdiceğimin yeşil yakalı tşortu geldi elime benimkilere karışmıs...butun herşey boğazıma takıldı kaldı sanırsın yutkunmak ne hıç öğrenmemişim orada öluverıcem nefessızlikten...34 koca gun 34 upuzun gece geçmış 34 kes gunaymış 34...