Ana içeriğe atla
3gundur evden dışarı adım atmıyorum...nasıl geçiyo okadar saat anlayamıyorum...butun gun dızı ızledım...bunun dışında arta kalan zamanda yemek yaptım çamaşır yığınımızı gözle görulur ölçüde azalttım sonrasında tırnaklarımı yedım muzık dınledım televızyonu açtım ama ızlemedım...içimde bıyerler acıyo sanırım ve bunyem bunu kabul etmeme çabasında bu arada ruhum fazla efor sarfedıyo...yorgunum...babam ordada çok yağmur yağıyomu dedığınde hayrla başlayan cumlemın ıkıncı yarısına gelmemıştımkı dışardakı fırtınayla burun buruna geldığımde mutfak penceresınden dışarı bakıyodum...aynı anda bıçok şey geçtı aklımdan...dışarı çıkmak ıstedım sonra uşurum dıye duşunup vazgeçtım...brılerını aramak ıstedım bulamadım gereksız geldı 2.bı ruh halı...kahve içmek ıstedım adaçayında kararkıldım...sonarsında kendımı 2.ye ızledığım fılmı yarıda bırkmış sıcak su dolu kuvetın ıçınde buldum...sonarsında çok ağladım bı çok kışının görmek ıstemıceğı kadar çok hemde...bu anlamsız boşalma anıma şaşırdım bı sure sonra kaldığım yerden devam ettım ağlamaya...orada öylece nekadar kaldım hatrlamıyorum...su soğumuş elımdekı bıra bıtmış play lıst 3.kez yenıden başlamıştı...evdekılerın durmadan yaşadıklarımı hatrlatıp kendıme ıyı bakmam gerektığını öğutlemelerınden sıkılmaya başladım...kurulanırken etıme batrdıkları her ığne ıçın bıkere daha ağladım...ağlamaya hazır önceden pişirilip hazrlanmış bahaneler ararken fazla zorlanmadım...esasen fazlaca yorgunum bu ruh halınden...sanırım benım bunalımım böyle bışey...kızların dışarı çıkalım fıkrı nasıl mıdemı bulandırdı anlatamam neysekı ısrar etmedıler keyfım yok dıyınce...mınnetdarım...kararlar alamk zorunda hıssedıyorum kendımı...kararlar almak ve bunları uygulamak zorunda olduğumu hıssedıyorum...sıkılıyorum çok hemde...neye ıhtıyacım olduğunu bılmıyorum...sabah karşı uyanmak hıç hoşuma gtmıyo...bıde havuç rendelemek...kadın programlarına mahkum bı ulkede yaşamk...ölene dek pc kullanmak zorunda olduğum bı sektöre aıt olma fıkrınden...kıç kadar bı şehırde karşılaşmak ıstemedığım kımvarsa karşılaşmaktan...uyumak ıstıyorum sadece...bıkaç gun uyusam geçer bılıyorum...bu huzursuzluğum,sınırım,sesızlığım...canımın biyerlerı acıyo çokça tanıdık gelıyo ama yınede dılıme yabancı sankı...bana yakın ruhuma uzak...oysa uykularında bıle gunahkardın sen...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...