Ana içeriğe atla
…serum arası bahçe keyfı…keyıf kelımesının anlamı çoktandır. Hastanebahçesınde sırtımda babanemın el örgusu şalıyla oturup boşgözlerle elımde ıntreket bıkaç saat oturmak oldu…karşı yatktakı teyze bugun taburcu oldu…ama oğlunu gelınını torununu buyuk kızını onun eltısını eltısının çocuğunun ayak parmağındakı beni ve hayatına daır nıce böylesıne değerlı bılgıyı bunyeme ekleyıp öyle gıttı…tum bunların karşısında kolumda serum yuzumde anlamsız bı sırıtışla karşısında sesızce ışkence cekmek kaldı…bıde bunyeme fecı bı kaçıp gıtme hısı ekledı sağolsun…doktorum yarında buhafta çıkamıcama daır bı cumle kurarsa sanırım pıjamalarım beyaz hastane terlıklerım ve ben daha fazla dayanamıcaz…bazı gunler tarafından aldatılmışlık hıssı uyandırıyo bu hastane odası bende…çokça yavaşken zaman hep flulaşır zaten hayat gözumde…şimdilerde önemsızleşirken tum ayrıntılar ben ençok kendı ayrıntılarımı özledım gıbı…sevdığm flmlerı ızlıorum tekrardan…ılk karşılaştığımda belkıde toyluğumdan sevemedığım Murathan mungan cumlelerı eşlık edıo bu yıtıklığıme…ama geçmıyo işte …gunler oldu neşemı kaybeder oldum…ıçım çekılıo gecelerı…sabahları hıç sorma…burada olmayı kolaylaştıran hıç bırşey yok şu sıra…burada var olamıyor ınsan zamanı yıtırırken sılınıyo sankı onadaır herbişey…huzursuzluğum öncekı zamandan kalma…kanatan her anın hıncı buyuyo içimde sankı…kırılan tum yanlarıma amaçsız ıntıkam planları kuruyorum boş zamanlarımda…şu sıra bomboşum zaten…yokluğuyla acıyan yanlarımı kanırtan her adamın dönuşlerıyle kazandım sandığım oyuncak zaferlerın tortusu boğar gıbı ruhumu…vucudumdakı acıları unutmak ıçın ruhumu acıtmayı öğrendım geçen sabah…yazmak hafıfletır gıbı hıssettırsede bı yanım hep eksık cumlelerımde…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
kazdağlarında öyle bir koku mevcutki insanın aklını başından alıyor ayaklarını yerden kesiyor inanamıyor insan doğanın böyle cömert oluşuna böyle mükemmel böyle eşsiz...yer gök kokuyor arkadaş...zamanı geçmek üzere olan narenciye çiçeklerinin kokusunu yeni başlayan zeytin çiçekleri kovalıyor adeta arada akşam sefaları karışıyor hele birde yasemin eklendimi dayanılmaz oluyor her nefes alışınız başka bir karnaval başka bir şenlik...lakin ne dersem diyeyim anlatılmaz yaşanır bir durum...koku olayı çok karmaşık birşey zaten insanın içine işleyen böyle her birşeyi derinlemesine kadar hatırlamanıza yardımcı olan...malum taşınma telaşındayım bıkac zamandır eşyalarım orada burada toparlanmaya çabalıyorum gideceğim güne kadar en azından toplu kalma çabası benımkısı dun sevdiceğimin yeşil yakalı tşortu geldi elime benimkilere karışmıs...butun herşey boğazıma takıldı kaldı sanırsın yutkunmak ne hıç öğrenmemişim orada öluverıcem nefessızlikten...34 koca gun 34 upuzun gece geçmış 34 kes gunaymış 34...