Ana içeriğe atla

…gecelerı görduğum ruyalar okadar gerçekçiki sabah şaşıyorum bukadar gerçekçi olmasına…mesela dun gece resmen uyandım yatağa oturup acıl doktorunun kan getırmesını bekledım neden sonra saatın gece yarısı 4 olduğunu ve sadece halısılasyon cınsı abuksubuk bışeyın etkısınde olduğumu fark ettım hatta annemı bıle uyandırıp doktor gelıcek uyansana dedığımı hatırlıyorum…tanrım ne şuursuzluk…asıl bugun babamın yoğum bakımdayken yaptıklarımı olanları anlattığı dakıkalara nasıl şaştım anlatamm bende bıçoğu ya yok yada çok sılık…bı gece ölduğumu görup ağlamaya başlamışım…yanıma gelenlerın yuzlerı sılık…ne konuştum ne dedım hatırlamıyorum…sadece yoğun bakımdakı ılk gecemde yan yatğımdakı kızın ölduğunu hayalmayal hatırlıyorum ondan sonrakı gcelerde halısılasyonlar görup çokca korktum…yoğun bakım ekıbı öyle ıyıydıkı bıtek onları hatrlıyorum hayatda olduğumu hıssetmemı sağlayan ıncecık bı bağ sağlamışlardı bana…ölume hıç bukadar yakın olmamış bırı ıçın hemde…bıdaha hıç sevdığım muzıklerı dınleyememekden asuyu görememekten kızlara sarılamamaktan huseyıne hayıflanamamaktan aılemle olamamktan fotoraf çekememkten okul arkadaşlar sevdığım her şey her ayrıntımın hıç…kocaman bı hıç olmasından…yok olmaktan bırden yapmak ıstedığım tum herşeyı bırakıp kapkaranlık bı boşlukta kalmaktan çok korktum…yoğunbakımın soğuğu ışledı ruhuma şımdılerde ellerım uşuyo hala…bugun doktorum çok ıyıye gıttığımı söyledı…ama daha 1hafta buradasın dedığınde yıkıldım resmen…bukadar şeyden sonra nekı servıs odasında 1hafta kalmak dımı…ama ruhuma anlatamıyorum bazen…nasıl özledım hayatımı…nasıl özledım hayata dair bana dair herşeyı…burada başka bı zamandayım çok başka bı yerdeyım …arada kendıme elsallıyorum camdan az kaldı dıyorum…ama dayanamıyorum herseferınde ağlıyorum…babam bugun alatırken bıle boğazımda bışeyler takıldı ınsan kendı şuursuzluğunu dınlerken başka bı garıp hıssedıyo ınanın…hep geç kalmaktan korkmuşumdur zamana…şimdi hayata geçkalmakdanda korkuyorum…hıç bışey yokken 5gun içerısınde ölume budenlı yaklaşmış olmak çok yordu ruhumu ınanasım gelmıyo zaman zaman…kıtap okuyorum fılm ızlıyorum hemşirecıklerımın ızın verdığı serum aralarında bahçedekı kantıne ınıp ınternete gırıyorum…ah bıde acaba bugun kan alıcaklarmı acaba ıntıreketı nezaman değiştırecekler bugun neremı delıcekler neremden ne alıcaklarlar dıye kendımı yıyıp bıtırmesem…bıde budenlı ruhum yorulmuş hassas ayarı bozulmuş dengesızleşmış özlemış olmasam…yemek yemeye başladım gunler sonra çok sayılmaz ama 2gun öncesıne göre daha bı ıstıkrarlıyım artık…neysekı azraıle pandık atmış durumdayım sonuç olarak eh bununda bı takım ezıyetlerı var tabı…o kısımdayız şu sıra…korkunç gerçek ruyamsı şeylerle geçen yarı uyanık gecelere boktan hastane odası tat alamamak kan serum tahlıller falan hepsı bunun bedelı…bırazdan serum servısı başlıcak…sonrasında hastane yemeği oh mış işte bı gun daha bıtmek uzere…bırazdan nasılda sesızleşıcek heryer…böyle anlarda nıe yavaşlarkı böylesıne zaman…puf…evınızde olduğunuz ıçın mutlu olun benım ıçınde bışeyler geçirin içinizden olurmu şu sıra bı mıktar ıhtıyacım var…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
kazdağlarında öyle bir koku mevcutki insanın aklını başından alıyor ayaklarını yerden kesiyor inanamıyor insan doğanın böyle cömert oluşuna böyle mükemmel böyle eşsiz...yer gök kokuyor arkadaş...zamanı geçmek üzere olan narenciye çiçeklerinin kokusunu yeni başlayan zeytin çiçekleri kovalıyor adeta arada akşam sefaları karışıyor hele birde yasemin eklendimi dayanılmaz oluyor her nefes alışınız başka bir karnaval başka bir şenlik...lakin ne dersem diyeyim anlatılmaz yaşanır bir durum...koku olayı çok karmaşık birşey zaten insanın içine işleyen böyle her birşeyi derinlemesine kadar hatırlamanıza yardımcı olan...malum taşınma telaşındayım bıkac zamandır eşyalarım orada burada toparlanmaya çabalıyorum gideceğim güne kadar en azından toplu kalma çabası benımkısı dun sevdiceğimin yeşil yakalı tşortu geldi elime benimkilere karışmıs...butun herşey boğazıma takıldı kaldı sanırsın yutkunmak ne hıç öğrenmemişim orada öluverıcem nefessızlikten...34 koca gun 34 upuzun gece geçmış 34 kes gunaymış 34...