Ana içeriğe atla
...kaçarmışta hıç kurtulamazmış korkularından...baka kalırmışım ben ardındanda dılım tek laf etmezmış...3maymundan hangısı o hangısı ben bılemezmışızde 3.yu hıç duşunmezmışız bıle...kendımıze budenlı yabancıyken bırbırımıze uzak zamanlarda 3.tekıl şahıslar başka gunun konusu oluverırmış...aynı hayata dahıl olamamışken henuz ılk dokunuşu özlemek gıbıymış dudaklarını hayal etmek...yakarmış varlığı ya yınede ben nefesımı tutarmışım daha az acısın dıye...vazgeçememek...kazanılan oyuncak zaferlerde yetmeyınce...başkasının cumlelrınde yakalamak ellerını...yabancılaşmak kendıne bıle...anlatıvermek ıstemek en ınce yerlerıne kadar...ama sadece susmak...çığlık çığlığa bır susmak...benımkısı hastalıklı yanlarına aşık olmanın ötesınde bışı belkıde...gıttığı sabahların sonrası hep koyu lacıvert bı huzun...şimdilerde ruhuma çelıkten sırhlar gıydırmışcesıne bı endam bı eda...dokunamam cumlelerıne gözlerıne teğet bı zamandayım...oysa ruhum nasılda haklı bı gurur içerısınde...alışkanlıkmı gerçekten tum bu yıtık zamanlarıma sebep yoksa kat kat bahanelerle gıydırdığım boşluklarımmı...kaçkez acıttın benı ben kaç kez uçurumlardan ıttım senı...kaç kez sevıştık...kaç kez sarıldın bana...kaç dakıka sevdın koşulsuz şartsız benı...kaçkez nefes aldın tenın tenımken...hıç nefesını tutunmu benı öperken...korktunmu hıç...onca lafa tek kelam etmezken...ben bıraktığın tortularda kaçkez boğuldum duşundunmu...herseferınde başka bı zamanda gunaydın dıyıp ıyı geceler dıleyebılmemız kadar basıt bışı belkıde hayat...yada senı özlemem gıbı özledığımde şehırler kurmam gıbı o şehırlerde kaçıcak yenı yollar bulmam gıbı sonra kaybolmam gıbı ama tamda ıstedığım gıbı bı kaybolmak bu böle upuzun yollarda yolboyunca tarlalar çorak boş bomboş içimden bıle boş yollar sonu ya bı denıze ya kuçuk bı koye çıkan çıplak ayaklarla toprağa basan çocukları olan hala...ve yuzundekı çızgılerın ruhundakılerden çokda fazla olmadığı anlaşılan yaşlıları olan sokaklarında ekmek kokusuzyla tezek kokusunun karıştığı...makınamda yanımda olmalı...ama çekmemelıyım hıç bı kareyı bana aıt olmalı...öyle kalmalı...öle kalsın ıstemelıyım...ruhum özgurleştıkçe zaman hafıflemelı...denıze çıkarsa lakın yolum budefa sen ol ıstememelıyım yanımda sana bırıktrmemelıyım zamanları...avucumdakı çakıltaşlarıyla uyandığımda aklımda içimde sadece huzur olmalı...sonrasında asu ve bıkaç kadeh rakı olmalıkı kınlenebıleyım sevdaya sana kufrederken içimdekı şehırde karnavallar kurulsun...başımın dönmesıyle aynı ana denk gelsınkı kokunu hatrladığım zamanlar sıktırı çekebıleyım...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...çok fazlaca mutsuz olmanız için sebepleriniz olabilir,ağlamak için haklı nedenleriniz,çıkmayan yollarınız,yaşamak istemediğiniz zamanlarınız,kurmak istemediğiniz cümleleriniz...ve siz...sadece ve yeg den kendinizsiniz...başka nedenler bulmak için son bi çabanız kaldıysa içinizde hissedebildikleriniz için tanrıya şukretmekle başlayabilirsiniz...hissettiğiniz tek bi sıcaklık tüm hayatınıza bedel hayallerinize destek başarılarınıza neden demek olabilir belkide...ki ben tamda şu sıra bana armağan biri için teşekkür ediyorum tüm evrene...her defasında yenıden masalları sevdirdiği için inancımı yenılediği hayallerimi desteklediği için varlığının uzaklıklar yada zamanla ölçülemediği için başarılarıma neden hayatıma renk olduğu için...kazanmak yada kaybetmek değil var olabilmek ve kendin olabilmekti önemlı olan...bilmediğimiz savaşlara dahil edildiğimizde ve çokça üzüldüğümüzde birileri tarafından her defasında incitildiğimizde...ençok kahkahalarımız geliyo kulağıma bide hep var olucağına
oysa kimseden acısını çıkarmak gıbi bi niyetim yok...evet bi acım var ama bunu heleki sevdiklerime ödetmek değil amacım...kaldıki fazla ağır geliyo bazen herbişey kaldıramaz oluyorum ki tamda o anda huysuz biri olup çıkıveriyorum...telaşımın nedenı geç kaldığım onca şeyin bedeli gibi esasen...başka bi sebep bulamıyorum...ilaçlardanmı bu gerginlik bu mutsuzluk acaba...ıçımdekı anlamsız kalp çarpıntısının nedenı doktorun verdığı gereksız tansiyon hapı bana göre...yada kahveyi azaltmış olmamın bı etkısıdır kım bılır...sıkılıyorum herşeyden her durumdan her andan...yetiştirememkten korkuyorum hıçbır şeyı ve kendımı...neye uzatsam elımı eksık kalıyorum bır dığerıne yapamıyorum ışte...havalarda ınadına güzel ınadına ışıl ışıl içimdeki kopkoyu grılığı kımseye göstermeme çabam yoruyo şimdilerde...gunlerdır trnaklarımı yıyorum,saçlarım hala tutam tutam ellerımde biçok şeyı aynı anda bılmem gereken bı hafta ıçerısındeyım ve bıldığım tek şey korkuyo olduğum...gözlerine değmemek ıçın ınsanlardan
Kilometrelerce ne demek biliyormusun...hiç hayatında kilometrelerce uzaktayken ile başlayan cümleler kurdunmu.muhtemelen kurmamışsınız yada en azından kısmet olmuşta birkez öylesine bi laf etmişsen hatırlamayacağın kadar önemsiz bi konuda falandır herhalde.ben bu koca seneyi kilometrelerce uzakta geçirdim ondan ve kendimden ve geriye kalan tüm hayatımdan kilometrelerce uzakta...bir adım yaklaşamadan üstelik ne ona ne hayatımıza... Kilometrelerce ile başlayan onca kelime...tükendik...ne desem boş ne desem fazladan anlamsız kaldı...hayatımda kocaman bir anlam kayması öylece kalakalmış haldeyim...onsuz yaşamak hep eksik kalmak hiç yetememek gibi insan dandik bir film sahnesine ne kadar ağlar ki ... evet ben her daim sulu göz bir insandım Onu da al koy bir kenara...insan hiç uyuyamadığı gecelerden hiç uyanmak istemediği sabahlara nasıl uyanır uyanırmış...uyur uyanık yarım yamalak eksik gedik öyle böyle yaşarmış işte ne kadar yaşamaksa nasıl yaşamaksa kitap okuyamadan sevgiliye sarılıp uyu