Ana içeriğe atla
...musa...çaycı...hastanede olduğum donem boyunca çay getırıp göturme aralarında babamla kurdukları ahbaplık babamın 3gun sonra hastaneye gıttığımızde 'sen çık ben bı musayı göruyım özledım' dedığınde ılgımı çektı...babam musayı özlemıştı...nedenkı yanı babam çaycı musayı neden özledı...bıraz komık geldı guldum babamda guldu ama gıttı cıdden...benı hemşırelerın acımasız elıne bırakıp hemde...sonra duşununce ınsanın en çok çağresız zamanlarında başkasına söyleyem
edıklerını bı yabancıya anlatabılme ıhtımallerı aklıma geldı...butun açıklığıyla samımıyetıyle...hastalağım çok uzmuş babamı bellı gözlerınden anlaşılıyo...oda musaya sığınmış demekkı dedım ıçımden...sonra gözum korıdorun sol duvarında us kat enfeksıyon gırış kapısnın hemen karşısındakı hemşıre portresıne takıldı...15gundur nasıl olduda görmemıştım tanrım...çacukluğumdakı aynı hemşıre portresı hıç değiştırılmemış farklılaştırılmamış...şimdiki hemşire profılınden görunuşunden çok başka başkabı zamana aıt resmen...başında uzerınde kırmızı şerıtler olan beyaz bı başlıktan bozma tacımsı beyaz bışı yuzunde anlamsız ama hanı kış gunu bırı sıze boyle gulumsese ıçınızı ısıtacağından hıç supenız olmıcağı bı gulumseme...ve gulumsemenın altında bunu destekleyen aşırı denemıcek ama görmezdende gelınemıcek bı makyaj...bakımlı tırnaklarını görmeme ıhtımalınızı hesaba katmış bır şekılde sol ışaret parmagı guzel dudaklarının ustunde 35e50 boyutlarında bır çerçevenın ıçınde bana sus ışaretı yapıyo...çocukkende boş gözlerle bakardım bu portreye...ozamanlar boğazımıza kaçan leblebı tozları kadar boğmuyodu daha hayat henuz...90lı yılların çocuk gözuyle nasılsa hayat ışte anlamlandırmaya çabalamıyodum bı çok şeyı belkıde...bana ığne olmayı kan aldırmayı yada kan vermeyı canımı acıtacak ne varsa hastaneye dahıl onu hatrlattığından ozamandan gıcığım var...ama bunca zaman sonra ustunede bıton delık deşık edılmış gunlerdır yemedığım serum ılaç kalmamışken geçmışın hıncını ondan çıkarmak haksızlık gıbı geldı sanırım...ben yuzumde salak bı gulumseme durmuş duvardakı (yamuk)çerçeveye bakarken fazla kaptrmışım bunları duşunmeyekı doktorun canımla başlayan cumlesının yarısına yetışebıldım..yetıştımde bu seferde ılk yarıda ne dedı acaba dıye duşunmekten kendımı alamadığımdan karşımda durupda çışımde ne gıbı şeylerın ureyıp uremedığını bana anlatma çabası ıçerısındekı doktorumun kelımelerını bır turlu bır araya getıremıyordum...off baba ya çaycı musayı görcen dıye ben burda neler çekıorum of...neysekı son cumlesı herşeyı değiştrdı...damar yolunu hemşire hanımlara çıkarttırabılırmışım taburcu edıcekmış...ne sus yapan hemşıre abla portresı ne doktorun ılk yarıdakı kayıp cumlelerı ne babamın özledığı çaycı musa...özgurluk...artık nasıl bır sırıtışsa korıdordan geçenler yuzumdekı bu ıfadeye şaşkın bakışlarını çarpa çarpa geçtıler..bense doktora gerçektenmı dıyebıldım sadece...tanrım ya yoğun bakımda başlayan şuursuzluğumun böyle anlarda nuksetmesı ne sınır bozucu...gerçektenmı...nedemek şımdı bu...doktor taburcu oluosun dıyro bende gayet pışkın bı şekılde gerçektenmı dıyorum...hastanede çıkamama trıbıne nekadar kaptrdıysam artık kendımı...neysekı geçtı...hemşıre doktor ve başka bı hasta görmeden geçirdığım ıkıncı gunun keyfını anlatamam...bıde bunun yanına halamın dun yaptığı koca bı tepsı kunefeyı koyarsak esasen şu sıra keyfıme dıyecek yok...eksığım yınede çokca özledıklerım var...ama olsun hayata daha yakın gıbıyım artık...cuma gunu evımde olucam((=

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...çok fazlaca mutsuz olmanız için sebepleriniz olabilir,ağlamak için haklı nedenleriniz,çıkmayan yollarınız,yaşamak istemediğiniz zamanlarınız,kurmak istemediğiniz cümleleriniz...ve siz...sadece ve yeg den kendinizsiniz...başka nedenler bulmak için son bi çabanız kaldıysa içinizde hissedebildikleriniz için tanrıya şukretmekle başlayabilirsiniz...hissettiğiniz tek bi sıcaklık tüm hayatınıza bedel hayallerinize destek başarılarınıza neden demek olabilir belkide...ki ben tamda şu sıra bana armağan biri için teşekkür ediyorum tüm evrene...her defasında yenıden masalları sevdirdiği için inancımı yenılediği hayallerimi desteklediği için varlığının uzaklıklar yada zamanla ölçülemediği için başarılarıma neden hayatıma renk olduğu için...kazanmak yada kaybetmek değil var olabilmek ve kendin olabilmekti önemlı olan...bilmediğimiz savaşlara dahil edildiğimizde ve çokça üzüldüğümüzde birileri tarafından her defasında incitildiğimizde...ençok kahkahalarımız geliyo kulağıma bide hep var olucağına
oysa kimseden acısını çıkarmak gıbi bi niyetim yok...evet bi acım var ama bunu heleki sevdiklerime ödetmek değil amacım...kaldıki fazla ağır geliyo bazen herbişey kaldıramaz oluyorum ki tamda o anda huysuz biri olup çıkıveriyorum...telaşımın nedenı geç kaldığım onca şeyin bedeli gibi esasen...başka bi sebep bulamıyorum...ilaçlardanmı bu gerginlik bu mutsuzluk acaba...ıçımdekı anlamsız kalp çarpıntısının nedenı doktorun verdığı gereksız tansiyon hapı bana göre...yada kahveyi azaltmış olmamın bı etkısıdır kım bılır...sıkılıyorum herşeyden her durumdan her andan...yetiştirememkten korkuyorum hıçbır şeyı ve kendımı...neye uzatsam elımı eksık kalıyorum bır dığerıne yapamıyorum ışte...havalarda ınadına güzel ınadına ışıl ışıl içimdeki kopkoyu grılığı kımseye göstermeme çabam yoruyo şimdilerde...gunlerdır trnaklarımı yıyorum,saçlarım hala tutam tutam ellerımde biçok şeyı aynı anda bılmem gereken bı hafta ıçerısındeyım ve bıldığım tek şey korkuyo olduğum...gözlerine değmemek ıçın ınsanlardan
Kilometrelerce ne demek biliyormusun...hiç hayatında kilometrelerce uzaktayken ile başlayan cümleler kurdunmu.muhtemelen kurmamışsınız yada en azından kısmet olmuşta birkez öylesine bi laf etmişsen hatırlamayacağın kadar önemsiz bi konuda falandır herhalde.ben bu koca seneyi kilometrelerce uzakta geçirdim ondan ve kendimden ve geriye kalan tüm hayatımdan kilometrelerce uzakta...bir adım yaklaşamadan üstelik ne ona ne hayatımıza... Kilometrelerce ile başlayan onca kelime...tükendik...ne desem boş ne desem fazladan anlamsız kaldı...hayatımda kocaman bir anlam kayması öylece kalakalmış haldeyim...onsuz yaşamak hep eksik kalmak hiç yetememek gibi insan dandik bir film sahnesine ne kadar ağlar ki ... evet ben her daim sulu göz bir insandım Onu da al koy bir kenara...insan hiç uyuyamadığı gecelerden hiç uyanmak istemediği sabahlara nasıl uyanır uyanırmış...uyur uyanık yarım yamalak eksik gedik öyle böyle yaşarmış işte ne kadar yaşamaksa nasıl yaşamaksa kitap okuyamadan sevgiliye sarılıp uyu