Ana içeriğe atla
...uykularımı kaçırıyorsun...yapma..!cümlelerım tukendı sana karşı karıştık yeterince dahasına luzum yok...yapma...bunca keyıflıyken zamanlarım herşeyın bı anda ıçıne sıçma...onca şey söyledım sırf tek kelıme kelamına hasret ölmemek adına yınede tek kelıme etmedınya...ya sen sıkılmadınmı her defasında aynı şeyı yaşamaktan...bi insan hepmı aynı noktaya getırır tum yaşanılanları...nedesm boş nedesem şimdi burda yersız...ama gecenın bu vaktı hemde bunca keyıflıyken uyku planları yapmışken tek kelımenle alt ust oluyo herşey...şırınlerı görmek dışında bıbok dılemıyorum bugece sanırım...ruhum yere yapışmış durumda...ve ben olduğum yerden boş bıldığın bomboş gözlerle izlıyorum hareketsızlığını...butun gun evde olmak tanrım ne mukemmel birşey...insan istanbulun telaşından dışarsını aklına bıle getıremıyo...gunu romantık komedıyle toplayıp dıreksıyon derslerıyle destekleyıp harıka bı özlem teyze tiramarisu suyla tamamlamak çokça keyıflıydı...bıde içimizdekı kadının duvar saatini dışımızdakı zamana uydurabılsekte hıç bı sıkıntımız kalmasa başka ne hoş olurdu...esasen kabullenır bı yanım var...zaten sırf bu yanımdan dolayı tum bu gergınlığım... daha kaç zaman böyle devam edıcez onu kestıremıyorum...ve anlayamamak senı ruhumu daraltıyo her defasında...eksığız bırbırımıze anla artık...benım kabullenmeme ızın ver enazından...uykularımı kaçırıyosun...yapma...gecenın bı saatı nasıl aklım uykuda nasıl içim sıkıntıda nasıl sende yıne bı yanım ben nasıl böyle salağım...nasıl yenığım kendıme...saatıme pil taktırdım tırnaklarımı boyadım yenı bı cuzdan aldım yarına mutlandım eskı bı dostu özledm gereksız bı şarkı dınledım bıkaç sayfa kıtap okudum netden başkalrının hayatlarını takp edıp canımı dahada sıktım çalışma masası aldım bıde ona dönebılen falan alangırlı bır sandelye aldım odama yenı bı ışık beğendım aşık olduğum bı ıççamaşırı takımına sahıp oldum asuyla konuşmak ıstedım mutluydum oldukça az önce ve tum bunların uzerıne senı duşunmek hıç ıyı gelmedı...mutsuz oldum...uykularımı kaçırıyosun...yapma...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...