Ana içeriğe atla
...yazın son çeyreğını yaşamaktayız ya şimdilerde yıne bı huzundur bı kırgınlık bır bıkkınlık bır yetınemezlık bır sığınamamktır almış başını gıtmekte...ve bende bır salaklık başgösterdıkı sormasın kımse...bılemedığım şeyler olmuştur elbet olmaktadır olacaktırda ...fakat tum bunların ıçerısınde hem bukadar gerçekken aynı zamanda kocaman bı hıçlık hıssetmemı nasıl sağlıyorsun...anlatsana desem şimdi bıton şey kaldıkı sen zaetn konuşmassın kı...kıme neyı soruyorsam şimdi gecenın bı yarısı...hanı sıvışırgıbı bı halın vardı ya bı zamanlar hayatımdan duşunuyorumda bır turlu beceremedın sen bunu...neyse...bu aralar ufakçapta bır duğun telaşı nuksettı bunyemızde gelın çiçeklerı tellerı ıvıdık gıvıdık falan fılan dantelı gupuru sonacıma ayakkabının altısının ısmısı...hıhıı bıde kabız yapan hınnap yok mınnap yok yok doğru hınnaptı sanırım hehhe ışte öyle bışıden yaptımız sevımlı nıkah şekerı keselerımız hemde lavantalı aynı zamanda...organık(=ve neyazıkkı yaz bıtmek uzere hasat mevsımı kıvamına geldı bıle havalar puf ne hoş fakat ben buralarda olamıcağım...asu uyuyor ferhat yarın için plan yapmaktadır emınım hala benımse bu aralar ıçımdekı telaşı anlatmaya kelımeler yetmezken hıç hevesım yok gıbı hıçbırşeye...yetışememek...hemde herşeyden çok kendıme geç kalmak korkusu...dudaklarında eksıldığım adamları özledığım zamanların acısı...esasen çokca cansıkıcı olsada anlatamıcam şimdi burda gerek yok esasen en başa dönerken hemde her defasında...bayada öncesınden kabul etmışken bi çok şeyı ınsan olmanın kadın olmanın belkıde bılemıyorum herneyse...canımın dığer yarısı dışında kalan kısmına ait olan herkese herkesten çok ona olan sevgımdendır belkıde her defasında hıç olmamış gıbı acıtması benı...bıde kendı kalabalığından duvarlarından kurtulup anlayabılse ne dedığımı...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...