Ana içeriğe atla
...bır heycan ,bır telaş ,bır hazırlık ,bir sabırsızlık, bır karışıklık...iki valız bır asu bır ben...sabah,yol,domateslı sandviç,gişe,vapur,bozcaada...sonrasında çokca keyıflı zamanlar... kumsal,denız,fotograf,sut mısırı,yemek molası,bağ evı,gece,ışıklar,ınsanlar,kararsızlık,sabah,yol,yol,çokca kahkaha ,bı mıktar melodı,yol,kahvaltı,koy,guzel ınsan,soğuk su,yol,eneze azkala,vıraj,yol,kaza...puf...özet geçmek nekadar gereklıydı bılmıyorum ama alın sıze tatıl özetı...sonrasında bu aralar pek bı sıcak canım hıç bışey yemek ıstemedığınden tuhaf bı tat var sureklı dılımın ucunda...ne ıyı geldı görmek... ınternetdende bırının varlığı ıyı hıssettırebılıyo ınsana kendını gözunu sevdığımın teknolojısı...bazen benı çıleden çıkarsanda ınan bır gun dost olabıleceğımıze olan ınancımı hıç kaybetmedım...özledığım adamları çok özledığım zamanlarda nekadar salak görunduğumu merak edıyorum...belkıde hıç olmıcak bırnın olma ıhtımallerını sabahın bu saatınde oturup bı guzel gözden geçirmek gıbı salakça bı durumla burunburuna olabılırım...tamm kabul edıyorum zaten bazen gereğinden fazla şapşallaştığımı ben...neysekı akşamustu babam elınde bı kutu dolusu karadutlu dondurmayla geldıde ıçım bı mıktar ferah...geçen gun kendıme okadar kızdım kı bi sure farketmeden tek ayağımın uzerınde durmuşum...keske bizler bıldıklerımızı gözardı etmeyıp sevdıklerımızden vazgeçebılecek cesarete sahıp olabılsek..kaldıkı benım en zayıf yanım...anca oturup dosta hayıflanır ruhum...fakat susmayı öğrenmış gıbı su sıra...zamanı vardır belkıde bılemıyorum...zamandan bahsetmışken bı anda ondan okadar sıkıldım kı sanırım daha fazla devam edemıcek duruma geldım hem zaten sonkullanma tarıhımız geçmek uzere 1 bılemedın 2haftaya uzatmaya luzum yok esasen...bu denlı uzulmuşken herseferınde bır dığerını hırpalamanın alemı yok şimdi durduk yere...benım aklım çok başka bı yerdeyken hemde...nasılsa yakında mutsuz olmak ıçın tanıdık ama yenı nedenler bulurum ben kendıme...esasen fazlaca planım ve yapmam gereken şey var bu yıl nasılda hepsi dolanıp duruyo tepemde...sabahtan berı geçmeyen başağrımı onlara mal edıp gayet de umursamaz bı tavır takınabılrım ınanın...yarın ferhatla kahvaltıya gıdıcemız rıvayetıne ne denlı ınanıyorum hala bılmıyorum...puf...onu özlemış olduğumu hıssettığım her an kendımden kaçıcak yer arıyorum...tek bı msjıyla salaklık sınırlarında son sete gelen ben yıne bı reglı dönemı pencesındeyım...tanrının kadınlara bahşettığı şu doğurganlık ılletı yuzunden yaz aylarında bu cınsıyetden muhaf kılınmak ıstıyorum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...çok fazlaca mutsuz olmanız için sebepleriniz olabilir,ağlamak için haklı nedenleriniz,çıkmayan yollarınız,yaşamak istemediğiniz zamanlarınız,kurmak istemediğiniz cümleleriniz...ve siz...sadece ve yeg den kendinizsiniz...başka nedenler bulmak için son bi çabanız kaldıysa içinizde hissedebildikleriniz için tanrıya şukretmekle başlayabilirsiniz...hissettiğiniz tek bi sıcaklık tüm hayatınıza bedel hayallerinize destek başarılarınıza neden demek olabilir belkide...ki ben tamda şu sıra bana armağan biri için teşekkür ediyorum tüm evrene...her defasında yenıden masalları sevdirdiği için inancımı yenılediği hayallerimi desteklediği için varlığının uzaklıklar yada zamanla ölçülemediği için başarılarıma neden hayatıma renk olduğu için...kazanmak yada kaybetmek değil var olabilmek ve kendin olabilmekti önemlı olan...bilmediğimiz savaşlara dahil edildiğimizde ve çokça üzüldüğümüzde birileri tarafından her defasında incitildiğimizde...ençok kahkahalarımız geliyo kulağıma bide hep var olucağına
oysa kimseden acısını çıkarmak gıbi bi niyetim yok...evet bi acım var ama bunu heleki sevdiklerime ödetmek değil amacım...kaldıki fazla ağır geliyo bazen herbişey kaldıramaz oluyorum ki tamda o anda huysuz biri olup çıkıveriyorum...telaşımın nedenı geç kaldığım onca şeyin bedeli gibi esasen...başka bi sebep bulamıyorum...ilaçlardanmı bu gerginlik bu mutsuzluk acaba...ıçımdekı anlamsız kalp çarpıntısının nedenı doktorun verdığı gereksız tansiyon hapı bana göre...yada kahveyi azaltmış olmamın bı etkısıdır kım bılır...sıkılıyorum herşeyden her durumdan her andan...yetiştirememkten korkuyorum hıçbır şeyı ve kendımı...neye uzatsam elımı eksık kalıyorum bır dığerıne yapamıyorum ışte...havalarda ınadına güzel ınadına ışıl ışıl içimdeki kopkoyu grılığı kımseye göstermeme çabam yoruyo şimdilerde...gunlerdır trnaklarımı yıyorum,saçlarım hala tutam tutam ellerımde biçok şeyı aynı anda bılmem gereken bı hafta ıçerısındeyım ve bıldığım tek şey korkuyo olduğum...gözlerine değmemek ıçın ınsanlardan
Kilometrelerce ne demek biliyormusun...hiç hayatında kilometrelerce uzaktayken ile başlayan cümleler kurdunmu.muhtemelen kurmamışsınız yada en azından kısmet olmuşta birkez öylesine bi laf etmişsen hatırlamayacağın kadar önemsiz bi konuda falandır herhalde.ben bu koca seneyi kilometrelerce uzakta geçirdim ondan ve kendimden ve geriye kalan tüm hayatımdan kilometrelerce uzakta...bir adım yaklaşamadan üstelik ne ona ne hayatımıza... Kilometrelerce ile başlayan onca kelime...tükendik...ne desem boş ne desem fazladan anlamsız kaldı...hayatımda kocaman bir anlam kayması öylece kalakalmış haldeyim...onsuz yaşamak hep eksik kalmak hiç yetememek gibi insan dandik bir film sahnesine ne kadar ağlar ki ... evet ben her daim sulu göz bir insandım Onu da al koy bir kenara...insan hiç uyuyamadığı gecelerden hiç uyanmak istemediği sabahlara nasıl uyanır uyanırmış...uyur uyanık yarım yamalak eksik gedik öyle böyle yaşarmış işte ne kadar yaşamaksa nasıl yaşamaksa kitap okuyamadan sevgiliye sarılıp uyu