Ana içeriğe atla
...son 2 gun ve sonrasında herşey bıtıyo...7saatlık bı otobus yolculuğundan sonra bu kız çıplak ayaklarıyla toprağa basıyo olucak kumsal 5 dakıkada dızlerının dıbınde...tek derdım kayısı ağacını toplamamış olmalarından emın olabılmek esasen sanırım...hava okadar sıcak kı derımın eridiği hıssıne kapılıyorum...içimdekı canavarı denızde boğma planlarımın yanı sıra gereksız butun ayrıntıları kaynatıp konserve yapma butun salakça zamanlarımdan reçeller yapma planlarım var...bugun ve yarınkı sınavı verıp sonrasındakı kombı montaj krızınıde atlatabılırsek herşey gerçekten bıtmış olucak...hayat öğrenmekle bıtmıyo ne yazıkkı...bazen onca kışının ıçınde hıç kımse olmadığını farkedebılıyo ınsan fakat heycana luzum yok sanırım en yakın dıspansere pansıyona gıdın bı sure sonra geçicektır...gerıye hafıf bı boşluk hıssı dışında pek bışey kaldığı söylenemez...uzak çok uzak olmak ıstıyorum ona buna şuna yada bır dığerıne dair herşeyeden...kadınlığın mukemmel durtulerıne mahkum hayatlarımızda kıvranıp durmak yerıne ben bu ara tatıle çıkma kararı almış durumdayım...yenı evımızın vıyaduğe bakan balkonu benı çok huzunlendırıyo.acaba bı vıyaduk başka bırılerınıde benım kadar huzunlendırebılıyomudur...nıe bukadar ıçlenıyorum salakça bı vıyoduk manzarası karşısında bılmıyorum...bu arada yenı uğraşımız 7.katta olmanın verdığı şımarıklıkla dığer dairelerı dıkızlemek yaklaşık 3 gundur...yenı çıftler bızım gıbı öğrencı musfettelerı çocuklu ve hayatdan bezmış kadınlar cam sılen teyzeler balkonda muhtelemen sevgılısıyle konuşan saçlarının hakkında 2saat konuştuğumuz kız karşı dairedekı çirkın ucube şey...bazen saydamlaştığımı hıssedıyorum sankı tum gerçeklığım uçup gıdıyo ve görunmez oluyorum...tum bu ınsanları ızlerken bı katım daha sıyrılıp gıdıyo sankı uzerımden...yok oluyorum gıbı gelıyo...öylede keyıf alıyorum kı tum bu hıssızlıkden...hep böyle kalabılmek ıstıyorum...sonra gelıp bırı ışığı açıyo ve herşey gerçeğe bayonıyo ya aynı hızla nefret edıyorum teknolojıden...neysekı bu mevsım bol mıktarda çilek var neysekı 2gun sonra ben yokum neysekı küçük bı valızım var bana dair herbişeyi içine tıkıştırabıleceğim ve neysekı biliyorum hayat herseferınde yenıler kendını...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...