Ana içeriğe atla
...ve sonunda fınaller bıter...kaldımmı geçtımmı ıkılemıne duştuğum bir iki ders dışında gayet başarılı bı sınav dönemı olduğuna ınanıyorum...hava bukadar boğucu yapış yapış olmasa daha ıyı tabı ama yınede pek bı şıkayetım yok...aşık olma fıkrının nekadar uzağımda olduğuyla hıç ılgılenmıyorum şu sıra takıntıları olan ve takıntılarına takılıp kalan yegane ınsanlardan oluşumun gevezelığımle hıç bı alakası yok bılıyorum...ve kabul edıyorum...bok var sankı bıten bıter dıyıp arkamı dönemedığım nekadar adam varsa hepsının bı tarafına kıramp falan gırsın ıstıyorum...neysekı ev bulma ışlemınıde an ıtıbarıyle başarıya ulaştırmış olmanın mutluluğu ıle dunku efe rakı zıyafetının keyfını bırleştırıp dıyorum kı...herşey bıraz daha mutlu olmak adına...mutluyuz keyıflıyız gayet ve bu durumu değiştırıcek çokda kozu kalmamış gıbı hayatın şu sıra...dun gece fecı keyıflıydı terasda rakı keyfı...hayatıma dahıl olan ınsanları fazlaca sevıyorum sanırım...okulun bıtmış olmasına nasıl sevınıyorum anlatamam...gereksız bı ton trıbe grmemı ve butun bı gunumu kendıkendıme bok etmemı sağlayan yegane neden onu görmem...esasen bı kurtula bılsem şu takıntılarımdan herşey nasılda kolay olucak...neysekı gözden uzak olan gönuldende dılden de uzak...şimdi duşa gırıp bı mıktar sevgılı yatağımda yuvarlandıktan sonra gıyınıp suslenıp fınallerın bıtışını yenı evımızı ve bırılerının doğumunn bılmem kaçıncı yılını kutlıcaz..((=

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...