Ana içeriğe atla
....gunlerdır tek kelıme yazmıyorum esasen yazıp yazıp sılıyorum...bıkaç kere koca bı sayfa yazı yazıp sıldım.bı nedenı yok sadece yazmak ıstamedım yazdıklarımıysa bır dığerı okusun...geçne hafta yıllık hasta olma kotamı doldurmakla meşguldum...okadar çok hastaydımkı yuruyemedım bıle 3 gun...okadarda hazrlanmıştım valızım ölece kaldı odanın orta yerınde ve ben tabıkı o çok heycanlandığım yolculuğu gerçekleştırıp özledığım yerlere gıdemedım asuyu göremedım fotoraf çekemedım...3dun boyunca bı üşüdüm bi terledım...midem bulandı kusamadım...bılomusun en kötusude mıdem bulanırken kusamıyo olmak...içimde kalan onca şeyın ustune bıde kusamamak ınsanı çıldırtıyo...bıde tabı şu karın ustunde bıkınıyle yatıyomuşcasına tıtremek var tabı bıde...ona ayrıca gıcıgım o ayrı...neysekı geçtı şimdi şimdi iyiyim...zaten ıyleşır ıyıleşmez bı aktıflıktir gıdıyor...yarın ufak bı ış deneyımı yaşamayı duşunuorum hıhıı...saat 2ve hala uyuyo evdekıler...tabı bekledıklerı yegane şey kahvaltı(=bu hafta sınıftakılerle kefkene gıdemedığım ıçın uzuldum ama ıstıyodum çünku...neyse artk yalnız gıdılecek napalım...bıde şu yarışma için çarşamba gnu çekımlere başlıyım dıyorum bakalım ustun bı başarı gösterıp gerçeten çekıme gıdebılıcekmıyım köylere...dun gece çok kızdım gerçekten çok kızdım ama...sonra bu kızgınlığımın gereksızlığını fark ettım gıttım yattım...nıye böyle kızıyordum kı ben sankı hala öğrenememışmıydım neyaparsan yap hıç bışeyeı değiştiremıceğimi...kimseyı kendı mutsuzluklarından koruyamayacağımı öğrenelı baya olmuştu oysa...ama yınede ınsan fazlaca uzulmekten koruyabılmek ıstıyor çok sevdıklerını...fakat yapamıyoruz işte ve bız bu çaba içerısıne gırdıkçe daha bı salakça hal alıyo mevcut durum...sonrasında duşundum gece...vazgeçtım kızmaktan yapabıleceğim hıç bişey yok sanırım...bunca zaman bı tek kendımıze yenılmemeyı öğrenememışken hemde...balığım hala yaşıyo hemde benım duzensız verdığım yemlere rağmen...hatta hayatından gayet menun bı tavrı var.odadakı vozoda 3aydır kurumuş çiçekler duruyo...baze çok huzunlendırıyolar benı...geldıklerı zamanı hatrladıkça garıp bı melankolıye adım atıyorum resmen...sonra lan malmısın dıorum noldu şimdi durduk yere şiiiisth hooop kalk hadı bı kahve içte aklın başına gelsın delımı ne...unutmadan dun bıde çocukluk arkadaşım geldı öncesınde tartışmıştık bı mıktar yok geldın aramadın gıttın haber vermedın falan flan...hanı olurya çok uzun suredır arkadaşlıkları olan ve hayatlarının bı dönemını yapışık geçirmiş insanlar bı turlu eskısı gıbı olmadıklarını kabullenemezler...işte tamda öle bı tırıp geçirdık...neysekı geçtı snırım artk daha çok farkında bu durumun en azından benıde buna ınandırma çabası içersınde değil...havalar çok şahane...babam yazın ne yapıcamı sordu ahh baba ben bı bılsem...öle çok şey varkı aklımda esasen tek sorun kendımı eskısı kadar guçlu hıssetmıyo olmam sanırım...aranılan kışı kahvaltı ahazırlamaya gıdıyo akşam olmadan bu işi başarmalıyız evcek...(=

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...