Ana içeriğe atla
...önce kızgınlık hıssedıyosun sonra kıskançlık sonra bı dönup kendıne bakıyosun biraz orda kalıyosun...kı en sevdıklerımızden kendımize kaldığımız zamanlar...sonrasında bomboş hıssediyosun...sesizlığını farkedıp korkuyosun...salakça zamanlarda salakça cumleler kurup pişman oluyosun...kızgınlık...kırgınlıklarını uclarından bırbırıne bağlayıp baş aşağı odanın tavanına asıyosun...solmuş çiçeklere dokunmuyosun onlar ölece kalıyo odanın orta yerınde...sonrasında çabalıyosun...ıyıde oluyosun bı sure hatta keyıf bıle alıyosun...sonra anlamsızlaştırıyosun bır zamanlar anlamlar yukledıklerını...susuyosun...sonra sessızlığınden korkuyosun...balkonuna yuva yapmış kumruyu urkutmemek ıçın çok çaba safrettığını farkedıp bundan bıle yoruluyosun...abuk subuk bi metnın turkçe çevırısını yapmak ıçın 3saatını harcıyosun...arada esasen çok uzağında ve sana karşı hıçbı sorumluluğu olmayan bı adamı aramamakla suçlayıp bıde gunun trıbını onun başında patlatıyosun...yaptığın bır dığer salakça şeyın bu olduğunu fark etmen uzun surmuyo bununda ustune kalkıp bı fıncan bıtkı çayı hazrlayıp afiyetle ıçıyosun...ve kendıne haklı sebepler aramakla meşgul oluyosun bı süre...hıç...kocaman bı hıç oluverıyo bıranda herşey..ama sen bununla bıle keyıflenebılıyosun...zamanın hızına şaşıyosun sonra kendıne şaşıyosun sonra uykunun böle tatlı oluşuna,kahveyı bulan muthış ınsana,böle kolay affedışıne,kırgınlıklarına...böylece uzayıp gıderken hıç kalsın bıtek ıstıyosun...her defasında kendıkendıne anlamlar yukleyıp önemlı hale getırdığın en derınını açtığın arkanı dönemedığın her ne varsa budenlı senı kırıyo olmalarına şaşıyosun sonkez...anlatamadığın onca şey ıçınden tek bı cumle seçebılseydın eğer...belkıde kendın olmanın çok dışında kalıcaktın...gıdenler için cumleler kurmaktan vazgeçeli çok oldu buyumekmı umursamamkmı bılmıyorum bılmekte ıster gıbı bı halım yok esasen...hayat ne getirirse açık kollarım ve ben tamda olduğum yerde beklıyo olucam sanırım...bi sonrakı zaman ıçın heycanlanmak en buyuk eğlencemız şu sıra...kım bunu engelleyebılırkı..(=

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
kazdağlarında öyle bir koku mevcutki insanın aklını başından alıyor ayaklarını yerden kesiyor inanamıyor insan doğanın böyle cömert oluşuna böyle mükemmel böyle eşsiz...yer gök kokuyor arkadaş...zamanı geçmek üzere olan narenciye çiçeklerinin kokusunu yeni başlayan zeytin çiçekleri kovalıyor adeta arada akşam sefaları karışıyor hele birde yasemin eklendimi dayanılmaz oluyor her nefes alışınız başka bir karnaval başka bir şenlik...lakin ne dersem diyeyim anlatılmaz yaşanır bir durum...koku olayı çok karmaşık birşey zaten insanın içine işleyen böyle her birşeyi derinlemesine kadar hatırlamanıza yardımcı olan...malum taşınma telaşındayım bıkac zamandır eşyalarım orada burada toparlanmaya çabalıyorum gideceğim güne kadar en azından toplu kalma çabası benımkısı dun sevdiceğimin yeşil yakalı tşortu geldi elime benimkilere karışmıs...butun herşey boğazıma takıldı kaldı sanırsın yutkunmak ne hıç öğrenmemişim orada öluverıcem nefessızlikten...34 koca gun 34 upuzun gece geçmış 34 kes gunaymış 34...