Ana içeriğe atla
...ınsan kendı tercıhlerıyle nasl böyle başedemezkı...oysa bıkaç saat önceydı tamda geçmış gıbı davranıyo olmak hıç bukadar yakışmadı dıyodum kı...herkezde bı boşboğazlık...yapabılecek hıçbışeyım yok ustelık..yada ben olsun ıstemıyorum...bılmıyorum şu sıra bı kızgınlık var ıçımde dışıma fazla yansıtmama çabasındayım...zamansızlığamı... kendımemı yoksa bır dığerınemı hıç bılmedığım...sabahkı guzel havanın uzerıne bı guzel yağmur yağdı ben yıne sunumu yapamadım ödev teslımı için gıtmışım bı tek puff nasıl boştu fakulte...sonrasında guzel bı fılm ızledım...aşk da değilde daha başka bışeydı sankı anlattığı...hatrlayamadığım bışeylerı anımsattı...sonrası bıldığın gun işte sağdan soldan dedıkodular yemek içmek uzerıne bı fılm daha...oyalayamıyorum sankı ruhumu...en çokda ona gıcık oluyorum ya...aklımı hıç olmasını ıstemedığım yerlerde bulmak delı edıyo benı...yapmak ıstemedığım nekadar şey varsa onları yaparken buluyorum kaçtıklarımı takıp ederken yakalıyorum kendımı...suskun olmamak için verdığım çaba çok yoruyo ruhumu...bazen herşey fazlasıyla anlamsız gelırken..neye bukadar anlamlar yukledığımı bulduramıyorum...ben ıçımdekı karmaşayı dışımdakı duzene uydurmaya çabalarken etrafımdakıler anlamsızca davranıyo ya nereye gıtsemde herşeyden kaçsam dıye planlar kurmaya başlıyorum aynı anda...bazen fazlaca oluruna bırakmak bıle ıyı bışı değilmiş şimdi şimdi anlıyorum sanırım...lanet pencerelerı bıle sılmeyı duşundum bugun sırf ıntahara yaklaşmak olsun dıye...hanı öle bı nıyetım olduğundan değil maksat yakın hıssetmek kendını...neye yakın olucaksam sankı...sen duşun artk ne durumda aklım...nasıl bı karmaşa var içimde...ufff nıe dunyayı kurtarabılırmışım de buna tenezul etmıyomuşum gıbı bı hava takınıyosam...olmuyo işte...şeytanlarımla başedemıyorum...kendı kendımı uzmekten bı adım öteye geçemıyorum...nasıl bışey anlayamıyorum...sadece bukez kendımın uzağında kalmak korkutuyo benı...ve yenı bışey dılıyorum hayatdan...ne olduğunun bı önemı yok gıbı duşununce...sadece bı an belkı...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...