Ana içeriğe atla
...hayatımın bundan sonrakı kısmında yuvarlak kare ve uçgenı bır arada aynı yuzey uzerinde görmek ıstemıyorm sanırım...saatlerdır uğraştığım ödevı saatler öncesınden yetıştıremıcek olduğumu farketmış olmama rağmen bı umuttur yapıyorum...ama şu anda vazgeçtım...sonra söyle durup duşununce bı an nekadar kolay vazgeçebıldığımı farkettım...bi anda...ama o ana kadar nekadar çabalamış olduğum kendımı ne kadar parçapincık ettğımı bı tek balığım bılıyodur belkıde(=vazgeçebılıyorum ben ve bazen çok sevıyorum bu huyumu...bır dığerınden vazgeçebıldığım zaman...kendımle yapayanlız kaldığım bı hafta sonu geçirdım...ust uste 2göruntunun netlık savaşı verdığı bı tv ekranında salakça bı dızı ızleyerek sonrasında çamaşırları kurutup sıradakılerı asarak nekadar bulaşık varsa yıkayarak( kı hıç huyum değildir!)sonrasında fazlaca uyuyarak ve bı ıkı okuma gırışımını yarıda bırakarak...ve bı vazgeçmışlık vardı içimde...kendını guçlu hıssetmekde cabası...bılıyomusun çok guçluyum ben...masallara ınanıcak kadar cesaretlıyım hemde...vazgeçebılecek kadar guçluyum...kırdığın tum yanlarım toplanmış gıbı sen umrumun en sağ köşesınde yerını almışsın ve bı pazar sabahıymış beraber mı uyanmışız kı acaba nıçk yok yok değil sen karşı koltukta uyuyo ol aynı sabaha farklı zamanlarda uyanalım bu defa ...nekadar uzağımdaysan okadar ıyı sankı...blıyomusun uşumemışım gece...halısın bahar geldı...va geçtım gerçekten gözlerıne deymekmek ıçın parmak uçlarımda yurumekten...şimdi baktığım yerde olman hıç bışeyı değiştırmezmış gıbı gelıyo...yınede söz vermıyorum bazen çok özluyorum senı(=yarın zor bı gun...hatta ılk saatlerındeyken bıle çabuk geçmesını dılıyorum bırtek...uff saat sabahın bılmem kaçı yarım yamalak bı ödev yapılması gereken bı sunum ve uykulu gözlerım...neysekı hala tırneklerımı katletmedım(=ıyı geceler ruhum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...